2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
770
Okunma
Aslında
Bir koltukta
Pelte gibi oturuyorum
Ama
Şu kahrolasıca aklım
Karlı bir dağ yamacında
Düşerek
Sürünerek
Tırnaklarıyla tutunarak
İnatla
Zirveye ulaşma çabasında
Tipi
Bütün ihtişamıyla yüzüme vuruyor çaresizliğimi
Zirve dediğimiz şey
Bildiğin serap
Yaklaştıkça kaçıyor namussuz
...
Yoruldukça dinleniyorsun
Isıtıyorsun üşüyen ellerini Koltuk altlarında
Bir solukluk inat biriktiriyorsun
Sonra
Kaldığın yerden tırmanıyorsun
...
Tırmanıyorsun
Tırmanıyorsun
Sonra düşüyorsun
...
Diz kapaklarındaki yaralara benziyor yaraların
Hani
Çocukken
Emniyet kemeri takmadığımız
Bayır aşağı
Kontrolsüz ve özgür
Uçar gibi
Ve ayağımıza takılan bir taş
Ağlayarak eve dönmelerimiz
...
Artık zaman değişti
Ne ağlamaya vaktimiz var
Ne dönmeye evimize
Sadece yaralar
Sadece yaralar diz kapaklarımızda
Sadece onlar benziyor birbirlerine
Yoksa
Düşmek başka
Acı başka
Hadef başka
Son başka
...
Bir çuval gibi oturuyorum koltuğumda
Aklım
Düşüyor
Kalkıyor
Düşüyor
Tırmanıyor hala zirvesine
savrulmalar aralık 2017
5.0
100% (6)