1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
492
Okunma
BİR ÇOCUK AĞLIYORSA
Musalla taşının önünde
Tunç bakışlı bir çocuk ağlıyordu!
Ve Bölük bölük geçen melekler
Selamlıyordu şehidini!
Öğlen güneşinin kavurucu sıcağında,
Kiminin elleri duada yalvarıyordu.
Kimi ağıt yakıyordu.
Kimisi de belli ediyordu öfkelerini!
En son bir er geldi.
Diz çöktü tabutun önünde!
Titreyen dudakları kıpkırmızıydı.
Sarıldı şehidin anasına,
Gerilmiş bir yay gibiydi elleri!
Bir seda yükseldi,
Ana yüreğinden.
Öyle içten öyle yanıktı ki sesi,
Yeri göğü titretti!
Güneş; çocuğun alnında biriken
Ter zerreciklerine vurunca ,
Kattı kendi ateşine,
Söndürdü
Çocuğun yüreğindeki ateşi!..
O günün sabahında,
Ufukta ışıklar umutlar saçıyordu.
Çocuğun başını okşadı!
Küçücük bir pınar akıyordu gözlerinden.
Eğildi içti suyundan bir yudum.
Öyle tatlıydı ki
Serinletti güneşi!..
Yusuf Yılmaz
5.0
100% (1)