Demiri tavladık şekiller verdik
İnsana nazımız geçmedi gitti
Her türlü himmetin sırrına erdik
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Yollar yaptık yeni, dağdan aşırdık
Başıboş suları bentten taşırdık
Ateşler yakmadan aşlar pişirdik
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Mermerden çeşitli şekil türettik
Kayanın üstünde bitki ürettik
Canlının aslından suret yarattık
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Toprağa yöneldik bağrını açtı ()
Saygıyla bakınca kendinden geçti ()
Her ne verdik ise mislini saçtı ()
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Rüzgârı sevdalı yele çevirdik
Çalıyı aşladık güle çevirdik
Acıyı sevgiyle bala çevirdik
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Ağaçları yonttuk eğrisi düzü
Çattık birbirine kurtardık güzü
Kış kapıdan baktı tutmadı yüzü
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Kuşları eğittik lafa daldılar
Sözün güzelini dilden çaldılar
Av ile avcısı yaren oldular
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Kavgalar, savaşlar aldı yürüdü
Kulun yüreğini korku bürüdü
İnsaf ve vicdanlar hepten kurudu
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Gör dedik doğruyu, yanlışı tutma
Elindeki gücü yabana atma
Nefsine uyup da onuru satma
İnsana sözümüz geçmedi gitti


İyiyi methettik kandıramadık
Gittikleri yönden döndüremedik
Ateşler yaktılar söndüremedik
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Kul o ki Tanrı’ya kul olmalıdır
Umutla tutulan yol olmalıdır
Haklının yanında dil olmalıdır
İnsana sözümüz geçmedi gitti


Adaletin özü insandır dedik
Yılana hükmeden lisandır dedik
Bunlar Yaratan’dan ihsandır dedik
İnsana sözümüz geçmedi gitti



15.12.2017

() Büyük Ozan Aşık Veysel ŞATIROĞLU’nun
......"Benim sadık yarim kara topraktır"
.......şiirinden esinlenerek