Yanında olsa bile, bir kez olsun yarini,
Sarmaya hasret kalan, kolları bilir misin?
Kara sevdaymış işte, sevmenin en derini,
Sevdiğinin gittiği, yolları bilir misin?


Şu gördüğün gökyüzü, bulutla kaplanınca,
Sevda yaydan fırlayıp, yüreğe saplanınca,
Özlemin kat sayısı, şöyle hesaplanınca;
Gün, ay değil sevdiğim, yılları bilir misin?


Bizim sevdamız büyük, say ki Ağrı dağınca,
Yüreğim son duraktır, sen sevdamı sağınca,
Baharda çiçek açıp, üstüne kar yağınca;
Vakitsiz yaprak döken, dalları bilir misin?


Yanmak sevene mahsus, sen kalbini dağlama,
Göller gibi durgun ol, sel olup ta çağlama,
Ömür boyu yaş döküp, hep karalar bağlama;
Mavi, yeşil, turuncu, alları bilir misin?


Söyle hüzünlendin mi, dünyamı yıktığında?
Benim gibi yandın mı, sevdiğin baktığında?
Üzüldün mü "sevmiyor" son yaprak çıktığında?
Papatyayla bakılan, falları bilir misin?


Açık bırakmış felek, sevdanın giderini,
Doldurmadı hiç kimse, kalbimdeki yerini,
Sevdamla kıyaslama, Ferhat ile Şirin’i;
Mecnun dan daha beter, halları bilir misin?


Hava kapalı diye, tenha yollara sapma,
Yağacaksa yağacak, her buluttan nem kapma,
Günün tadını çıkar, uzun planlar yapma;
Her kes bir gün dikecek, nalları bilir misin?


15.12.2017
Avni Temiz