Bak şu bebelere;
Yaz değmemiş ellerinde
Soğuk zemherinin hükmünde
Ayaza duruyor ayakları/
Ayakları minik
Ağızları süt…


Sen!
Boğazında dünyayı yutan adam
Bak bir hayata neresindesin
Bir çiçeği para vermeden kokladın mı?
Yaraların hiç kabuğa durdu mu senin
Mesela dünya işlerine karıştı mı?
Kodaman bakışların…
Onu deyiver bana
Hele…


Hiç bilemezsin!
O dört duvar arasında
Rüyalarını ancak paralar süsler
Göremezsin!
Bir simit nasıl gelir sofrana
Ayaz bir elin ayasında gelir
Simitlerin tayfasında…


Çünkü!
Senin pencerenden sam rüzgârı eser
Garibanın ise poyraz…
Perdelerin kadifedir
Bilmezsin naylon bir branda
Nasıl perde olur yüreğine
Buz kesen soğukta…


İşte kardeş aramızdaki fark bu sen kodamanların
Hacı Hüsrev ben ise simitlerin tayfası recep/


Çok ta memnun olmadın gibi beni gördüğüne…
Hadi selametle…/