0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
908
Okunma
poz verdik bir fotoğrafa
birlikte aynı karede
o günden önce:
Ne kadar güzel bakıyorsun
her zaman olduğu gibi değil ki.
Bir kez daha, iyi bir gün önce,
aklıma gelen aynı şey;
bir şey varsa söyler!
beraber nice yıllara kadar
çok zor olduğunu anlasam,
sen nasılsın canım sen nasılsın?
diye düşünürken bu adam
sepeti koluna takıp geldi
o halde neden uyandım ben?
Sana çok yakışıyor mu bu?
Ne oldu daha önce hiç böyle
hayal kırıklığına uğramıyordum?
Bir fotoğraf: Bir günün dahası olurken
çok önemli olduğunu belirterek
şunları kaydetti:
Ne yapayım!
Ve o zaman beni bu etikete yaz:
Bu adam bir harika dostum.
Bir fotoğraf: Bir gün bir yerde dur
neredeysen orası bana kutsal
toprak olsun. Geliyorsun,
burnuma gelen şampuan kokusuyla,
uyuduk sabah saatlerinde
başlayan sağanak yağmur altında
ve en büyük günahimiz bu mu olur?
Oldu işte - trene binip çekip gitti -
ne yapsaydım? Ve hangi nedenler?
çok fazla oldugunu ifade edenler
bu hatıranın kederini bazılarından
bu yana ilk kez konuştuk,
biran önce bir gün olsun
hepimize yeter bana sorarsan sor,
bana pişman olan ben;
başkasının hayalidir belkide
ve o halde bir türlü
bu tür şeyler sorduğuma
inanamıyorum ben;
bu adam sepeti koluna bir gün takacak,
nasıl gidiyor hayat diye soracaktı!
Çok sıkıcı biri olan ben değilmişim,
demek ki neymiş efendim;
aşk başkaymış! Ben sana çok
yakışmıyor seninle başkalaşıyormuşum.
5.0
100% (1)