0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1002
Okunma
Birinci lamba söndü hava karanlıktı
Gözleri süzüldü kalbi ise pır pırdı
Yüreğine vuran nabız düzensizliği
Birden mutluluğun ilk habersizliği
İlkler gök yüzüyle düşerdi
Cemre gibi cemre gibi
Sen bir geşte çıktın uzaklığın karşısından
En büyük vuslata hasret;en küçük gurbete vuslattın
Gözlerinde ilk defa,öncekilerin ilk olmayanından,
Bir geşt-i ümran çıktı yüreğinden
Gönlündeki güzelliği,kalbinin sıcaklığını yüreğine bir ilkbahar meltemi
Edasıyla,edası seslerinin ilk ılık meltemi
Ve ilkbaharda ılık meltemleri kimse önemsememesi
Belki de senin; bu gönlün geştin de zirveyi
Kalpteki Everest’i aralaması
Bir tebessümündeki suret doğrulaması
Onun kalbin naaşından uzaklaştıran
Ve kendi mezarına çiçek götürmeyi engelleyen
Ve kendi mezarına çiçek götürmeyi unutturan
Son doğru olması
Geştin, ilk defa doğruluğunu kanıtlamasıydı
Bu geştin, Geşt-i Ümran olmasında saklıydı