1
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1282
Okunma
dahası..
senin kadar
eksik olmayacak
hiç bir şey inan..
ve ben,
çelimsiz
çıkmaz sokaklar bulup,
kaçacağım
kendi dışımdam,
kendi içime.
tabelalarında caddelerin
ismi belli olmayan
mısraları şekilli şiirler bulup,
sıcak duygulara kaçacağım.
tüm inanmışlıklarımdan
haller ve durumlarımdan
şekilsiz ifadelerinden
kurtulmak için ki
damarımdaki
sıcak sıvı/titreme,
anlam katacağım herşeye
herşeyime.
sızarak tüm çatlaklarımdan
derin/
göz kapaklarından g-özlerine
bir şiirlerden sıyrılıp ela,
-yorgun
ayakbileklerin ki
anılar/ın soyunurken harf harf
huysuz alışkanlıklar gibi
saçlarının kırıklarına takılıyor
uçları parmaklarının.
şimdi ise ben
tüm eksikliğinle harflerin
avuç içlerine okyanus dalgalarnın
resmini çiziyorum/ıslak.
hangi renge benziyorsun?
diye, yudumlayıp unutuyorum
demli bir çay tadında
yüreğimdeki burçları ki
bir dolun/AY uykusu buluyorum
şehadet parmağımın uçlarında.
büyülü camlardan
sızıyor ışığın
ve göz/perdelerim artık yok..
güneşin kızıllığını
ve alnını
bakir yanaklı bir gelinin
ve çatılarını evlerin
düşünüyorum bir aynada.
atlasam derinlerine
kırılacak kürek kemiklerim
beni AL ve tut beni.
yüreğini yasla avuç içlerime
bir yol yürümek için değilse
hiç bir şey içindir.
mola sancılardan kalkıp,
yanına/yarına kadar geleceğim
tutup saçlarından
düşlerini çarpacağım masaya
kimse bakmasın diye
bir aynanın içinden/içine.
açıyorum devrik sorguların
göbeğini bir bir
önce
sonra tek cevap
’’seninim’’
bedenim ve soluğum
sana b-akıyorum.
gözlerini saklıyorsun bu yüzden
kipriklerinin ardına ki
ısırıp alt dudağının içini
kanatıyorsun
bana yazılmayan
sahipsiz kelimelerini
duruyor nabzındaki
şaşkın heves
ölümlü ve kırmızı..
(...)