aşk sevmez kavuşmayı


çünkü bilir
çizgili pijama giyip
iki seksen uzandığı kanepede
sızıp kalacağını


aşk sevmez kavuşmayı


çünkü görür
iki elinde iki pazar poşetiyle
tıka basa doldurduğu haftayla bir kadının
pek de alımlı olmayacağını





okuduğunuz kitabın son sayfasını çevirdiğinizde
başını kumdan çıkaran devenin kuşu gibisiniz





rüyalar yetmezmiş gibi
kahramanlar devşiriyorsunuz ya gün düşlerine
başkalarının yaşadığı hayatı yazı dilinde okuyup
çevirirken lehçenize
uyarlayacak editör gerek size
bir de sahne
düşlerinize





aşk zoru sever
imkansızı değil





ve her gol
frikikten güzeldir





acı verin sevdiğinize
zehir değil





ve iyi edecek yaralar açın yarin kalbinde
geri dönecek kadar olsun
gittiğiniz mesafe





tadı damakta kalacak lezzetlerdir unutulmaz olan
elbet başka tadlara meyleder..kalbi doyan





ha haa
ne kadar da doğrucuyum bugün .. pazar ya ondan sanırım


ne diyorduk du bakim..ha evet aşk sevmez bazı bazı şeyleri


ammaaa
ayrılık göbeğini kaşıyıp
timsah kıskandıran yaşları dökülürken bir arabeskin gözünden
bıyık altı sırıtan o kitabın
erişimi engellenmiş kahramanına
el salla


ki


pratiktir en çok aşkı öğreten
teori
zaman kaybı sevgili





hayatımız vitrin önlerinde geçip gitmeden
ve sezon sonu indirimleri bekleyip
yaz’ı
hep kışta yaşarken
kazıklanıyoruz bilmeden
vaatler taksitlere bölünürken





şimdi zaman ertesi
günlerden pazar





kalbin yakın
tenin uzak
varsın olsun ne yazar





hakkın hukuka uymasını beklemek hiç adil değil sevgili
zira kocaman bir ’pardon’ düğün sonrası yakılan kına misali


değil mi,,


bu yüzden zamandan lütuf beklemek saflık olacağından
kapkaç yapacağız sevgilim


oh bee


iki saattir sırf bunu anlatmak için kırdım kale’mi
eğer hala anlamadıysan kal orada
hep kal e mi..