Kırk bir çeri Türküsü.

-I-

Ayrılıp düştük esarete

Kavuşacaktık büyük güne
Yağmur loş çiselerken
Uyandık gece başlayınca
Herkes uyku içinde

Ve o akşam vaktinden beri
Bilirsin ya, Kür-şad adlı çeriyi
Güneşten daha bir güzel yiğit
Kırk bir destan yazacaktı hilal

Ve umutları daha bir çevik
Gözler yakut gökyüzünde
Sessizlik içerdeki isyan
Daha hoş serin rüzgar eserken

-II-

Hilal neşe verince
Titrer nefesler asi rüzgarlarda
Prangalar trajedi ölüm kurtuluş
Ve hep mutlu kırk bir şarkı

Ta sonsuza dek...


Dövüşen demir soğuyunca,
Ateş yaşlanınca, sönük külleri
Hatırlar tunç yürekli çerileri
Ağıt kızıl görünür bugünkü gibi

Ve bir direnişin adı olur bizim de
Hala hayattadır o Kür-şad adlı çeri


-III-

Ulu ağaç ve kırk bir elma var dalında
Asil yaprakları deli deli savrulurken
Kırk elma yaprak düşer biri kalır geriye
biliriz o bize yurt olur nereye düşse de

Kırk bir kez çağırırım adını kırk bir bin yıl daha…


Ey kırk çeri
Ey yiğit
Söz ver
Tek bir sözcükle gel hürriyetimiz olmaya


-IV-

Bir kızıl elma sevdiğim
Ey Turan
Yıllar desen,geçer gider
Bu Sevdaysa yeni yeniden başlar…



Suskun//