11
Yorum
42
Beğeni
5,0
Puan
1923
Okunma


aşk,
ömür törpüsü denilen ince bir çizgide düşsel geçiş,
ölüm,
ağlayan meleklerin gözbebeklerinde sonsuzluğa batan güneş
ruhum ise,
flutopyasında gölge avcısı
gece sırdır
aklım sınırsızlığında sınır
ışığında kısırdır ay
gözlerim can çekişen yakamozlardan deniz
samanyolu yoldaştır
kaydırmasını bilene yıldızlar sırdaş
günahlarımın kıyamından başlıyorum önce zihnimi kemirmeye
kasıklarım, renklerinden sürgün ölü kelebekler vadisi
sürrealist bir aksanla salladıkça lav kusan fırçamı boşluğa
dört tarafı zebanilerle çevrili ateşten cennetine doğuyorum
yarasa olmadan önce ben de serçeydim Artemisin göğüs kafesinde
uykusuzluğuma gece ekmedikçe karanlığıma güneş biçmezdim
kaybolmuşluk gece yüklü gözlerine yuvalanmış kara bir delikti
takımı dağılmış Orion sessizliğiydi boşluğumdaki vurulmuşluk
beynimde kurtlanmış katmanımsı çürükler
düşük yapmış umutlarımda çocukluğumu besliyorum
küllerim suyun ateşe sabrı, ateş ki suyun selameti
Poseidon aşkına, mumyalayın artık denizlerimden sızan med-cezirlerimi
içmesini bilene ılık bir nefes olsa da ölüm
kutsanmamış bir aşk çukurunda kanımda boğulmak olmayacak kaderim
gözlerin diyorum hani o ateş hattı gözlerin,
gözlerime devrilmedikçe hiçbir tanrı olamayacak ecelim…
ilhanaşıcıkasımikibinonyedi
5.0
100% (24)