Manevi dünyam da, iz bırakanlar
Bir bir üful edip, gitmişler çoğu
Sessizce ağlıyor, kutsal mekanlar
Elveda demeden, güçmüşler çoğu..

Ali Erdoğmuş ve Ömer Çulhalık
Müftü Durmuş Öz yaptılar hocalık
Ali Canbaz tecvit okuttu anlık
Ahiret yurduna, göçmüşler çoğu..

Fatih camii’nde, tanıdım sizi
Dua ettiniz, öptüm elinizi
Üstadım Gönenli, Mehmet efendi
Mürşid-i kâmildi, göçmüşler çoğu..

Etkisinde kaldım, bir şiir gibi
Ummanlara aktım, bir nehir gibi
Halil Güvenç hoca, Fıkıhlar şehri
Müftüler müftüsü, göçmüsler çoğu..

Arapça dersimi, ilk sizden aldım
Fıkhın temelini, sizinle attım
İbrahim Öztürk’ten, feyzine daldım
Gönüller sultanı, güçmüşler çoğu..

Müspet ve menfi, ilimlerde üstad
Tıp alanında da, ün yapmış bir zat
Abdülaziz Ülgen, kısa bir hayat
İşleri bitmeden, güçmüşler çoğu..

Esat Coşan hoca, tasavvuf piri
Sezai Karakoç günlüm şairi
Timurtaş Uçar, gönüller vaizi
Kalplerin tabibi, güçmüşler çoğu..

Tahir büyükkörükçü, ermiş veli
Murat Göğebakan, aşkın dertlisi
Şule Yüksel şenler, şifadır dili
Sessiz kaldı minber, güçmüşler çoğu..

Oktay Sinanoğlu, milletim dedi
Hekimoğlu İsmail, ilmi sevdirdi
Barış Manço, kalp pasımızı sildi
Öksüz kaldı dünyam, göçmüşler çoğu..

Bu günler her yerde, yas var figan var
Gönüllerde isyan, doyumsuz ruhlar
Gelirmi bilmem’ki, tekrar nevbahar?
Elveda demeden, güçmüşler çoğu...

Her giden geride, bir iz bıraktı
Kurudu tohumlar, posası kaldı
Özler kul Ahmed-i, gözden yaş aktı
Nice kutup zatlar, güçmüşler çoğu..

Ahmet Ali Canbaz 07/01/2022