1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
993
Okunma

Güneş, bütün gün seyretti altındaki haramlar şehrini,
Sonra lânet dolu bir bakış bıraktı üzerine
Ve ufkun en uzak noktasına doğru gitti,
Suların dibine bırakıp kendini kayboldu
Sanki, intihar etti...
O son lânetli bakış,
Bir sis gibi çöktü şehrin üstüne,
Akşam, taptaze günahlar gibi yağdı
Şehir, emdi kana kana bu günah yağmurunu
Bütün renkler bulandı...
Gece, bir sokak kadınının eteklerinde kirlendi önce,
Zar atarken evde bekleyen aç çocuklarının nafakasına
Elleri titredi bir kumarbazın,
Ve bir duvar dibinde,
Kapkara ellerindeki poşetten tiner koklarken iki cılız oğlan,
Başlarında aç kurt gibi, onların sızmasını bekliyordu sapık bir zebâni
Ve Beyoğlunun arka sokaklarında
Kadersiz bir genç kız, film yıldızı olmaya çalışıyordu;
Şehir, geceyi yaşıyordu...
Bir bahçe düşün,
O, intihar eden güneşin yerine doğduğunda yenisi,
Gül yapraklarının üzerindeki çiy tanelerinden pırlantalar yaratarak
Ve o bahçede sen, ben ve sevgimiz elele, düşün...
Fakat gerçek şu ki,
Bu güneş de intihar edecek akşam
Ve biz yine o kirli gecelerde sevişeceğiz..
Dolaşırken günahla ıslanmış kaldırımlarında gecenin,
O pis havayı solumamak için
Ciğerlerimi sigaramın dumanıyla doldursam da sabahlara dek,
Biz,bu şehrin insanlarıyız.
Ne kadar saklasak da sevdalarımızı,
Mahkûmuz bu şehirle birlikte kirlenmeye
Bir çok güneşler, bizi de lânetle seyredecek,
Gece kirlenirken sokak kadınlarının eteklerinde
Çâre yok güzelim,
Bizim de sevdâmız, tinerci çocukların elleri kadar kirlenecek...
(21/10/2008)
Ünal Beşkese
5.0
100% (4)