Aİ/diyet

derin uçurumlar gibidir ayrılıklar
dağlardan ovalara
çöllere değin yankılanan
bağrıyanık türküler gibi
uzadıkça uzayan
karabasan çığlıklarla
derin uğultular içindeyim...



uzadıkça uzuyor ağıdım
sönmeden içimdeki yangın
sen beni kurtaramazsın
uzatma elini çocuk,
yeni bir yangın başlar
benimle birlikte senliğin
benliğimde yanarsın;
aşk ne akıl ne mantık dinler?!


sanki hiçbir şey öğretmemiş gibi
yaşadığımız, ayrılıklar, aşklar
kutsal kitaplar, dinler,
teyakkuza geçer içimizde
birbirimize karşı ordular,
barış biter, ilân edilir
benliğimizde açık yeni savaşlar!..


şimdi sen bana niyetimi
yoksa diyetimi mi bozduracaksın
yeni sözcükler icadettirip
duyulmamış, söylenmemiş
yeni şiirler mi yazdıracaksın
en iyisi mi yanayım,
aşk ile ateşin kutsallığına
bir kez daha inanayım...


biliyorum aidiyetimi
aşka aidim
kimim kimsem yok başka benim
Tanrı benim tek şahidim!


Şaban AKTAŞ
13.10.2017 - 10.41
Fotoğraflar; Güver Kanyonu- ANTALYA
(Google görselleri)


YAMALIK


A’dan ayı çalmış
B’den gözlük almış
C’den beslenmiş portakal
D’ye geldim durdum
E’de uzun bir eeeee çektim
F ile G’de; güldüm fıkır fıkır


H dedim;
Ş’den Şiir Gülü’nü çal
P’den Peygamber Çiçeği al!

Alsın babalık alsın
Herkesten bir parça kumaş
Yamalık kalsın; buna da eh
Bundan böyle artık
Adı Kamalı Zeybek değil(!)
Yamalı şair kalsın!

Şaban AKTAŞ
13.10.2017 - 13.30