4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
666
Okunma
Üçüncü ölüm
Ah Tanrım
Hani senin verdiğin canı sen alırdın
kullarına mı bıraktın Narin bedenimi
saplanan hançerlerin sayısı belli değil
Kerbelaya mı saldın beni susuzum Tanrım
perişanım Dost Elinden
Viran bağlara dönmüş Kalbim
ruhum kaçamak dövüşüyor benimle
tutamıyorum ki,
gitmek istiyor
huzur bulacağı yere
sel oldu Gözyaşım saatlerce
ifrit kolları ile sarıldı karanlık bağladı Elimi kolumu
düştüm işte o zaman yere
beynimde nöronlar Sara nöbetinde Raks etti durdu
köpürdü ağzım soluksuzum
Bilincim gidip geliyor
gözlerim bir noktaya dikilmiş
soğumuş elim ayağım
donuyorum Kutup gibi
durdurun akımı
Yanıyor tüm hücrelerim
yanık ve kan kokusu geliyor burnuma
vah ki ne vah
Ecelim bulmuş beni bir sokak lambasının altında
Bu kaçıncı Ölümüm
uçarcasına hafifim
Işık huzmeleri arasında parlıyor cennet bahçesi
ayağımdan tutup çeken biri
"dur gitme yaşaman gerek "diyor
istemiyorum ki,
kaç Yüzyıl oldu
Dayanamıyorum
bırakın
Vazgeçin
BEN VAZGEÇTİM..
Hacer Sarıgül
5.0
100% (3)