0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1039
Okunma

SUDAKİ GELGİT
Anımsanamayan bebeklik
Ardından çocukluk
Sonra gençliğin içinden geçip geldik
Çiçekli park bahçeleri
Salıncaklar, atlıkarıncalar
Suda yüzen ördekler,
Dalllarda cıvıl cıvıl minik serçelerdik,
Yatıp yuvarlanırdık
Ne çok hoşumuza giderdi çayır çimen?!
Ne zaman gözüme ilişse şırıl şırıl
Suyun sesinde yeşillik
Geri gelir gençliğim;
Gençlik Parkı, Atatürk Orman Çiftliği,
Kuğulu Park; Ankarada geçen yıllar
Biraz daha geri gitttim mi
Çiftliğine gelirim dedemin
Kuzeyinde Aykırt Deresi,
Sazlıklar içinde yarpuz kokan
Yüzer hâlâ yeşil ördeği, kara mekesi...
Hey gidi çocukluk günlerim
Suyun sesinde hayat
Yeşillikte huzur
Dinlendiren coşku, sevinç
Apayrı bir haz
Heyecan, neşe, tat
Şırıl şırıl akan dere
Nerelerden nerelere
Geldim gittim yine
Suyun sesi ile eski günlere...
Su yeşillik,
Her yudumu mutluluktur
Mevsim Sonbahar olsa bile
Dağlarda her dem yeşil
Ardıçlar, sedirler, çamlar
Gençliğimi dal dal
Yaprak yaprak iğneler durur...
Şaban AKTAŞ
05.10.2017 - 11.06
( Sabah Yürüyüşü)
DAĞLAR VE ANILAR
Açık bıraktım geceleri
balkon kapılarını
uyur iken pencereleri
yel estikçe dağlardan
sürükleyip getirdi
doldurdu anıları odama...
Bir daha geçtim
geçtiğimiz yollardan
çiçekler ile
düşlerimi resimledim
su sesinde şırıl şırıl
sen beni
ben de seni dinledim...
Anı deyip geçme
sesimin yankısı oldun
sisimin yangısı
derin uçurumlarda
sessiz
çığlıklarla inledim...
Kapı pencere yine açık
sabah serin esen yel
güneş ile yola çık
aynı dağlardan,
yaylalardan yine gel!
Sensiz yüreğimde aritmi;
düzelir ise
senin ile ancak
dağlar düzeltebilir o ritmi!
Bensiz o dağlara gitme
Alır seni uçurumlar
Akar akar durulurum
Bende garip bir durum var
Anlatmaya yâr derdini
Sözler yetmez, sular yeter
Gün batımına erdi mi
Dağlar yanar, hasret tüter
Sen dağlarda gül olursun
Gece esen yel olursun
Yüreğim bir kırık testi
Kim gözünden su doldursun?
Yel esmeden halim duman
Ne yaprak ne dal kıpırdar
Ne sensiz adım atılır
Ne de yüreğim güpürder!
Şaban AKTAŞ
04.10.2017
ŞAPKAMI RÜZGÂR UÇURDU
Şapkamı rüzgâr uçurdu
O’nsuz üşür başım benim
Aklımı sevda göçürdü
Dinmez yağmur yaşım benim
Rüzgâr benden ne/mi ister
Gözümden aşk demi ister
Yağmurla dağılır sisler
Yoksa duman başım benim
Sevda bana neler etti
Var ömrümü heder etti
Sevdikçe derbeder etti
Yok cana yoldaşım benim
Yağmur boranla kar olur
Dağlarım bana yâr olur
Yaşlanır ihtiyar olur
Dağlardır sırdaşım benim
Şaban Aktaş
05.10.2017 11. 40
’’KAR YANGINI’’
’’Kar yangını’’, yâr yangını
Üşüdüm, apar yangını
Bu dert beni iflâh etmez
Merhem diye sar yangını!
İçim zehir zıkkım ağı
Başım duman Ağrı dağı
Baharda al yeşil bağı
Karakışta kar yangını
Açtım göğüs kafesini
Gördüm gönül bahçesini
Yüklendim gül küfesini
Yüreğimde kar yangını!
Eteğinde peteğin var
Peteğinde eteğin var
Sen gel/ince/ye değin yâr
Öldürür bu kar yangını!
Tüm aşkların bileşkesi
Acıların yerleşkesi
Görmez olaydım keşkesi
Kara/sevda kar yangını!
Yolumda bir gül ağacı
Çiçeklerden gelin tacı
Suyla gelen ölüm acı
Kuru gövdem kar yangını!
Aşk çölde kaktüse benzer
Gölde nergis, küse benzer
Yapma gülden süse benzer
Dal yapraksız; kar yangını!
Şaban AKTAŞ
04.10.2017
(*) Kar Yangını: Edip Cansever
SEN BENİ BENDEN DAHA ÇOK
Sen beni benden daha çok
Düşünüyorsun bilirim,
Vuslatına hiç imkân yok
Aşka ne yapabilirim?!
İyi olmasan bu kadar,
Dertlerim daha da azar
Erken ölüm, sonu mezar;
Aşksız ne yapabilirim?
Ben daldan düşen gazelim
Sen ilkbaharsın güzelim
Gel Sonbaharda gezelim
Başka ne yapabilirim?!
Kâlp kâlbe karşıysa şayet
Her acıya dayan sabret
Aşkla düşe yok nihayet
Yaşla ne yapabilirim?!
Şaban Aktaş
04.10.2017
GÖZLÜK -1
Yok bu evin içinde bu
Olsa buralarda bir yerde olur
Sabahtan beri
Okuma gözlüğümü arıyorum
Yatmadan evvel vardı
Kullandım çünkü, biliyorum
Bakmadığım yer kalmadı
Acaba nereye koydum?!
"Şeytan aldı götürdü
Satamadan getirdi", neyse?!
Arar iken yastığın altında
Hanımın gözlüğünü buldum
O da unutup gitmiş
Buna da şükür
En azından şimdilik
Onu taktım, işimi görüyorum
İyi ki hanım var
Gözü gözüme uyar, özüme ayar...
Şaban Aktaş
05.10.2017 - 14.39
GÖZLÜK - 2
Gözlüğümü aramaktan yoruldum
Tam kesmişken umudumu
Bir daha kaldırıp yorganı
Yataktan hızla savurdum
Aaaaa; baktım gözlük
Sabahtan beri
Bakıyor bakıyor,
Göremiyormuşum
Çarşafın deseniyle uyumlu
Bukalemun gibi kamufle olmuş,
İster gözlük de ister desen
Farketmiyor ne desen
Yaşlılık belirtisi bunlar,
Soyunup giyinirken
Gözlüğünü insan
Yatağın başucuna koyar
Söyle bakalım bunadın mı
Gözlüğü akşam çıkarıp
Yattığın yatağın kenarına
Ellerin ile sen kendin koymadın mı?!
...
Şaban AKTAŞ
04.10.2017
GÖZLÜK - 3
Nihayet kendi gözlüğümü
Buldum ve taktım, ohh be rahatım
Yenice derin bir nefes aldım!
..
Gözlük ister uzak, ister yakın
Olsun ama, böyle bir daha
Dalgınlıklar yapma sakın!
Bundan önce yazılmış, yazılacak
Kaç tane daha şiir vardı
Gözlük yok diye hepsi sonraya kaldı?!
Suç değil, günah değil, ayıp mı
Ne ayıbı; var olanı yitirmek
Boşuna zaman kayıbı!
..
Hayata geri kalmışlığımız bun’dandır!
Şaban AKTAŞ
04.10.2017 - 16.40