Hamama gitmişti, bir gönül eri
Yıkandı, arındı kiri
İstedi parasın vere; Ne kese var, Ne eseri
Dedi ;-Neyleyim, ne yapayım

Parayı evde unutmuştu
Hamamcıyı birine sordu
‘-Para vermeyene neyler ‘ diyordu
Dedi ;-‘Hamamcı çok zalim’ -‘Kötü yapar, kötü söyler’
‘-Kaç kurtul kurban olayım’

Erenler duaya başladı
Dedi ki; -Rabbim bana beş lira
Gönder-ki; Hamam parsın vereyim
-Vereyim-de hamamcıdan kurtulayım

Çok yalvardı, ağladı; O an bir depremle,
Yer sallandı; Hamam yıkıldı, bizimki kurtuldu
Dedi; -Paran olmadığına mı üzüleyim?
-Kurtardığına mı sevineyim?

Sabah namazı için, camiye yolu düştü
Gördü; Bir kişi çok ağlıyor
Kulağı, ne dediğine ilişti
Derki ;-Rabbim; On lira ver, aş alayım

Omzuna vurdu;- Boşa isteme
-Bana beş lira vermemek için
-Hamamı, külhanı yıktı; O biçim
-Para isteme, kurban olayım

Her şaka gerçeğin kırılmış aynası
Allah; Para, pul vermez,
Lakin sebepler ‘halk eder’, doğrusu
Kul ve Doğa sinyalle Derki; ‘Vahiy Elçisiyim’

Canlı ve cansızlardaki, her davranış
Bir sinyal bir vahiydir , çözmesin bilene
Karga mezar deşer, hüthüt kuşu konuşur
Her eşya anlatır, derki;Hikmet ölçüsüyüm

Atalar derki;’Söyleyene değil ,söyletene bak’
Kula düşen; Vahiy Sinyallerini algılamak
Hamam yıktırma-dan, dua etmek
Üreten olup, hakkın dağıtan eli olmak
Taktir Allahtan, tedbir kuldan; Daha ne diyeyim