BUZ ÇAĞININ ULAĞI

"Eko-sistem ısındı" derken tespit iyi de,
Bu gözlemde her detay, muhtaç nesnel teyide;
Bileşik kaplardaki deniz suyu kokarsa,
Sorun ya tüplerdedir, ya da tuzlu mayide...


OPERA ZİYAFETİ

Mozart ile Daponte’nin Figora’ca Düğünü,
"Gıygıy" avaz deleyazmış, Dedem Korkut göğünü;
"Bayburt Bayburt ola beri, böyle çile çekmedi",
Deyivermiş hökkem Dadaş, o toyda, tan öğünü...

Fİgora’nın Düğünü: Mozart ile Da Ponte’nin birlikte ortaya koydukları opera eseridir ve günümüze kadar gelmiş geçmiş opera bestelerinin en iyisi olarak bilinir.
Gıygıy: Keman.
Çile çekmek 1. Bülbülce şakımak. 2. Çok sıkıntı çekmek.
Hökkem: Nüktedan.
Toy: Ziyafet.
Tan: 1. Seher vakti. 2. Ayıplama, kınama.


GEÇİMİ KALEMİNDEN

Bıraksak, şarap diye, ofset boya içecek,
Ucu küt kalemiyle parkta çimen biçecek;
İlginç fikirleri var, saymaktan fırsat bulsa,
Ülkenin en şahane "kuma"sını seçecek...


HEDER/AY

Adın ki, sarmaşıktır, gül altı fidan şekil,
Son hecen şavkım emer, var git uzağa ekil!..
Hangisini hak etsen, güneşimi tutarsın,
Sömürgen bir özgesin, sana son ikaz: Çeekiil!..

Hedera: Duvar, kaya, orman sarmaşığı.


KÖSTERELİK İSTERİ

Bu mesel eskilerden: Erseyen avrat soyu,
Akşam ocağa sürmüş helkeyi güğüm boyu;
Koca demiş, " bu da ne "?..! Hanım demiş, " od’a ne,
Olursa olur suyu, olmazsa hamur suyu "...

Köstere: Tahta rendesi.
Helke : Bakırdan imal büyük kova.
Güğüm : Bakırdan imal büyük ibrik.
Od: Ateş.


YUMUŞ BAYAN

İçi dışı bir hatun, dost gözlüğe cam olur;
Kendisiyle barışık, hep iyilik umulur;
Ne ki, o "yumuş bayan" , sağlığını düşünmez,
Güya şeker hastası, yaş pastaya yumulur...

Yumuş: Görev, hizmet, ödev: Yumuş bayan: Kadın hizmetçi.


BİLMECE BİLDİRMECE

Yıldız Dağları’ndaki kaynağı, arı duru;
Devamı bozbulanık, neden, nasıllık soru;
Adı Ergenekon’dan, dert küpü yedi koldan;
Özdeşe ram olanda yerle yeksan gururu...