Öyle bir yerde yaşamak ve ölmek isterim ki
Bilmem bu dünyada var mıdır benzeri yok mudur
Masmavi bir deniz, pırıl pırıl suları billur
Sonsuz güzelliğin sırrı ondadır sanırım ki

Kumsalın ötesinde büyük ve iki katlı
Kayalıklara sırtını vermiş taştan bir villa
Dıştan bir merdiven, sarılmış pembe begonville
Kapısı sanki cennet kapısı, melek kanatlı

Sallanan sandalyede sallanırken veranda da
Martı çığlıkları, mis gibi okyanus kokusu
Ve ılgıt rüzgârlarda çekilen öğle uykusu
Bir ölümsüzlük hazzı verir insana burada

İnce uzun gölgesi palmiye ağaçlarının
Sanki cetvelle çizilmiş gibi dimdik uzanır
Akşam kızıllığında sesleri yankılanır
Dalları mesken tutan çeşit çeşit hayvanatın

Merdivenin ucunda terasta beklemektedir
Renk renk çiçekleri başına taç yapan sevgili
İpek teninin üstüne süt beyaz elbiseli
Dalgalı uzun saçları geceler kadar zifir