MEHMET SIDDIK...

Ağrı’nın- Patnos’tan çıkmıştır, bir yola,
Yaz baharı belli imiş,Mehmet Sıddık’ın,
Yalova-Çiftlikköy’ünde vermiştir mola,
Sabah akşamı aynı,Mehmet Sıddık’ın...

Arkasında bırakmıştır akrabayı,obayı,
Almış eline tahtasını,bir eline malayı,
Yapıyormuş herkeslere, köşkü,sarayı,
İşleri pek zor değil,Mehmet Sıddık’ın...

Mülayimdir,olmuştur işinin de ustası,
Üzerinde de bulamazsın kirlerle ,pası,
Çalışanlara karşı görmemişim, hatası,
İyi çalışmak işidir, Mehmet Sıddık’ın...

Samanlı İlkokulunda eylemiş sabahı,
Boya ustalarının da Kralıdır ve Şah’ı,
Kalmamıştır onda, Müdürün de ahı,
Bu işte günahı yok, Mehmet Sıddık’ın...

Cafer adında vardır onun bir kardaşı,
Esasında odur, tüm boyacıların başı,
İnat ile bitmiyordur,asla onun savaşı,
Bildiği değişmezdir, Mehmet Sıddık’ın...

Anladığım kadarı,hanımını çok sever,
Bahsi geçince de,efkarlanırmış meğer,
İsmini söylemiyor ama verir çok değer,
Ailesi de kıymetlidir,Mehmet Sıddık’ın...

Sevinçle okutuyor,hanım kızı Fatma’yı
Asla düşünmüyor,onu evde tutmayı,
Gerekirse kızının canına,can katmayı,
Gözünden sakınıyor, Mehmet Sıddık’ın...

Yüksek sesle çağırıyor,delikanlı Fırat’ı,
İsmi gelince gül,çiçekler,açıyor suratı,
Atatürk Lisesinde okutmaktır muratı,
Dilinde düşürmüyor,Mehmet Sıddık’ın...

Küçük oğlu son numarasıdır Feyim’i,
Ortaokula göre almış elbiseyi,giyimi,
Yer göklere sığdırmıyor,kendi deyimi,
Onun serveti ailesidir,Mehmet Sıddık’ın...

Şeyhim;Derki çok gördüm,yazdım az,
Ellerinde alet,edevat sanki divan saz,
Eğer yüksek okullarda, okusaydı biraz,
Eline su dökemez kimse,Mehmet Sıddık’ın...


Nurettin GÜLBEY
Saat : 21.28
14.09.2017
Yalova