Say ki ıslak gözlerimde bir kara sürme
Say ki yüreğimde deliren türkü
Say ki destan destan bir öykü
Bir hayat ışığı kara günlere
Gurbet Treni…

Canım yurdumun
Uzaklarından
Ağır ağır,
Öyle vakur gelişi vardır…
Sislerin arasından baş verip
Homurtulu ayakları yavaşlayarak
Acı ıslıklarla sokulup yüreğime
Sıradağlar gibi duruşu vardır
Dert yükünü sırtlanmış da halkımın
Akar özlemden özleme
Gurbet Treni

Güzeller güzeli memleketimin
Zarif boynunda
Siyah inciler gibi dizilip akar
Al, yeşil, ak, kırmızı olmasın varsın
Sevgi siyahı da güzel yaparmış
Hasrete rengini verişi vardır
Kara sevdalarla dolu
Gurbet treni


Dumanlarında hasret
Efkar dumanlarında
Ufuklara kıvrılan zarif beline
Yavuklu’yu, kınalı’yı, bala’yı
Esmer bir rüya gibi takışı vardır
Yurdumun yüreğinde yürüyen dilek
Gurbet Treni

Dağları eriten efsane demir gibi,
Ferhat’ın külüngüne özenir gibi,
Zorları aşan bir kara inci,
Sevgiye koşan demir küheylan
Kara bulutları üfürüp göğe
Kıvrım kıvrım yollarında yurdumun
Karayılan gibi akışı vardır
Bir ucunda sevda bir ucunda hasret
Uzayan tren
Gurbet treni…

İnsanımın gözleri kadar kara
Teni kadar toprak toprak
Tırnağı kadar demir
Bağrı gibi taş
Yüreği gibi ateş
Başı kadar duman duman
Esmer vakitlerinde yurdun
Ağır havaları bir yarışı vardır
Çığlık çığlığa çağlayan bir şiir sanki
Gurbet Treni

Say ki damarlarımda kayan sevgidir
Say ki özlemlere uzayan kollarım
Say ki içimizden geçen bir seyir
Öyle mutluluğa varışı vardır
Göz göz gönül taşıyarak
Aşk taşıyarak
Gurbet Treni…


Osman Arslan, 09.05.2009