1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
784
Okunma
İnsan olmaya geldim, dünyaya
Hayvanlardan daha, beterim
Ezildikçe, kardeşliği unuttum
Sosyal yaradaki, tuz utansın
Çalıyı dolandım,korkup; İtten
Sanal aşklar aradım, netten
Depolar gizli, ışıltı setten
Dumansız yanan, köz utansın
Sokak kirli diye, hep bağırdım
Kapı önümü süpüremedim
Hakkı çiğneyene, tüküremedim
Şovmenlik yapan, söz utansın
Herkes, hayalinin çobanıdır
Sanal gerçeğin çıbanıdır
Töre güzel amma, yabanıdır
Düzen tutmayan, saz utansın
Sanallık gizemi, bilinmezlikte
Karanın pozu, ak sanılmakta
‘Yalancının mumu kırk gün’ denilmekte
Kuru lafa kanan, öz utansın
Ey yaren;Sanallık, onulmaz yara
Tabip hasta ise, bulunmaz çare
sitemim;Fettanla şan, nazlı yare
Sanal ellere düşüren, naz utansın
Sanallık başka, gerçek başka
Prangalar vurulmuş aşka
Şıpsevdilik ‘modalaşmasa’ keşke
Bütünden habersiz; Cüz utansın
Ten pazara çıkmış, ruh şaşırır
Hal iflasta, dilbazlar yarışır
Güçlü; Hakkı, Hukukla kırışır
Zalime kefen olan, bez utansın
Sosyal medya, toz duman
Neler, neler paylaşılır; El aman
Arakanda ağlarken; Müslüman
Zulmü kınamayan; Oğlan, kız utansın
Yarsuad, ne gezersin sanalda
Frekanslar karıştırılır, kanalda
İnsan yutan, sanal kumulda
Güzelde oltalaşan, yüz utansın
Utansın, utansın; Dedim-de
Utanma kalmamış, kendimde
Arsız, yüzsüz eden; Bu sistemde
Şiddeti arzulayan, haz utansın
yarsuadım, Merve de ‘say’ olur
Kader elinde kısmet, pay olur
Gün gelir, sala verilir;‘hay’ olur
Mazluma ağlamayan, göz utansın
5.0
100% (1)