Çayın melikesi sen ince bir hayal gülü
Bu hâl senden yadigâr bir hüznün hikâyesi
Mısraların derunu dem dem Leyla kâkülü
Çay şairi olmaktır bu kalemin payesi
Bir berrak öykü olur çay senin gülüşünle
Aşkı betimler kalem gül kokulu düşünle


Nisan ki İstanbul’a erguvanlarla gelir
Boğaz’da mavi türkü name name sen olur
Çayın üstünden buğu hayalinle yükselir
Gülüşün bu esnada bardağa desen olur
Bir berrak öykü olur çay senin gülüşünle
Aşkı betimler kalem gül kokulu düşünle


Ne Mecnun ne de Kerem anlamaz bu hususu
Çaydanlığın çay ile başı hoştur her mevsim
Hüznümü ihya için çay olur demlikte su
Dudağımda dört mevsim çay usareli isim
Bir berrak öykü olur çay senin gülüşünle
Aşkı betimler kalem gül kokulu düşünle


Bir Mecnun’dan ziyade İstanbul aşığı ben
Kızkulesi gülümser en hazin zamanlarda
İstanbul’la hem demsin çaya melikeyken sen
Hep yâdıma düşersin çay içtiğim anlarda
Bir berrak öykü olur çay senin gülüşünle
Aşkı betimler kalem gül kokulu düşünle


Neva senin adın gül gül ıtırlı çay suyu
Nazın rayihasından süzülür çayıma dem
Kirpiklerin ırgalar çay saati uykuyu
Senin tebessümünle demlenir çayda kadem
Bir berrak öykü olur çay senin gülüşünle
Aşkı betimler kalem gül kokulu düşünle


Çay İstanbul ve de sen dört mevsim anlatılan
Erguvan mevsimin efsanevi üçlüsü
Gülüşündür hep çaya şeker diye atılan
Seninle tamam olur çay deminin büyüsü
Bir berrak öykü olur çay senin gülüşünle
Aşkı betimler kalem gül kokulu düşünle
29.01.2016 İbrahim Kilik