1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1936
Okunma

Yağ, yumurta satırları
Yük taşıyan katırların
Sorulmaz mı hatırları?
Uğrak olan yatırların.
Yolu yokuş yorulurduk
Ben köyümü çok özledim.
İsli lüküs yanar gece
Ocakbaşı tüter gece
Kirman durmaz döner gece
Tüm yorgunluk diner gece
Sofralara kurulurduk
Ben köyümü çok özledim.
Tavandaki yoluk tahta
Sepetleri sallandırır
İçindeki zerzevatlar,
Bakan gözü ballandırır.
Yer döşeğinde uyurduk
Uyku çöker durulurduk
Ben köyümü çok özledim.
Sabah beller kuşaklanır
Tepelikler saçaklanır
Ahır, tarla uşaklanır
Tahta yayık bin şaklanır
Tereyağı topaklanır
Ayranına bayılırdık
Ben köyümü çok özledim.
Pıt mıt çörek azığında
At yuları kazığında
Kar eksilmez hiç dağında
Hürmet vardı otağında
Yola çıkar avlanırdık
Ben köyümü çok özledim.
Geremanda nohut yolmak
Yerde gökte mantar bulmak
Yağmur yağsa kelik kurmak
İmeceydi köylü olmak
Çam pozakla ısınırdık
Ben köyümü çok özledim.
Alıçlardan kolye yapar
Yosunlardan kına yakar
Kulaklara kiraz takar
At sırtında caka satar
Efeliğe yumulurduk
Ben köyümü çok özledim...
Düzlüğünde madımaklar
Kirazdere dutu saklar
Tevnü, tarak günlük taklar
Tepesinde alnı aklar
Ambarında saklanırdık
Ben köyümü çok özledim.
Buğdayının kokusuna
Doyum olmaz dokusuna
Yolu izi yokuş ama
Deresinde yüzer suna
Çaylıktaki buzlu suya
Kan ter ile yumulurduk
Ben köyümü çok özledim.
Tarla tapan bozmuş şimdi
Yufka somun olmuş şimdi
Evde çeşme varmış şimdi
Tıkır, banma kalkmış şimdi
Cereyan, yolu varmış amma
Uğrayanı azmış şimdi.
Çocuklukta avutulduk
Ben köyümü çok özledim.
Yağsüzenmiş eski adı
Uğramamış hakim, kadı
Baltacı Mehmet sanı
Hafsalamda kaldı yadı
Şehre göçtük unutulduk
Ben köyümü çok özledim.
ÜLKÜ KARA
26 Ağustos 2017
Bursa
Satır: sitil de denilen küçük bakır veya alüminyum bakraç
Kirman: yün eğirme aracı
Tepelik: köy kadınlarının başörtülerini örtmeden önce başlarının ön kısmına yerleştirdikleri alınlarına doğru gümüş paralar ve boncuklar sallanan ziynet eşyası.
Pıt mıt: Düz ele gelen minik tahtaya vura vura büyütülen bir çeşit bazlama ..yapilirken çıkan sesden almış adını
Gereman: Köy yaylasının adı
Kelik: Ani yağmurlardan korunmak ve yatmak için çalı, çırpı, kıl kilimden kurulan yayla korunağı.
Pozak: Kozalağın bizim köydeki adı.
Efelik: bir çeşit yenilebilir ot..(.bu şiirimde iki anlamda da kullandım...hem yemek anlamında hem efelenmek anlamında.)
Kirazdere: köyün en sulak dere kenarı..dere boyunca .bol kiraz yetiştiği için bu adı almıştır...Nadiren dut vardır..( o yüzden Kirazdere dutu saklar dedim)
Tevnü: El yapımı dokuma tezgahı...kıl kilimler dokunur.onlardan heybe de yapılır...
Çaylık: Köyün buz gibi suyu olan tek merası..
Tıkır: tahta su kabı
Banma: Ekin buğday kaynatılan, evlerde su biriktirilen büyük bakır kazanlar.
Yağsüzen: Eskiden köyümüzün geçim kaynağı haşhaş yağı çıkarmakmiş...o yüzden tüm köylü haşhaş eker ve kırarmış...devlet tarafindan uretimi yasaklanınca tahıla dönmüş...en çok buğday, nohut ve yeşil mercimek üretilmiş...tabiki böylece Yağsüzen ismi de zamanla değişmiş...
5.0
100% (2)