Ben sıramı savamadım

Hayat nasıldı bilemedim
Sual ettim gelene geçene
Cevap bulamadım
Her gün bu son deyip durdum
Ecel ardımda sıramı savamadım.

Yedi idim elliyi geçtim
Arpa boyu yol ettim
Sağdan alıp soldan verdim
Niyetimi kötü sandılar
Kadere yaranamadım.

Yetimi korudum
Haram lokma yemedim
İnsan deyip değer bildim
Cahile de inandım
Sırattan sıramı savamadım.

Nefis beni bir zaman eyledi
Nerde sabah orda akşam dedi
Sakiler meyi doldurdu
İçtikçe içesim geldi
Tövbe kar etmedi ateşi bedenden savamadım.

Musaflar okudum
Dilimdeki kelimeleri yazıya döktüm
Kah ağladım kah güldüm
Yazdıkça dertlerim azdı
Sabahı sabah ettim günahımı sildiremedim.

Akıl gitti başımdan
Beyaz oldu siyah saçlar
Gölgem yaşlandı yürürken
Çizdiğim yanlış yollardan
Doğruya sapamadım.

Esti sevda başımda
Yandı bağrım ateşte
Her günüm geçti hasretle
Uyur uyanık her nefeste
Döktüğüm gözyaşları yine de vuslata eremedim.

Köroğlundan Pir Sultana
Kerbeladan Dersime
Soyu tüketilen Ehlibeyte
On iki imam ile Kırklar meclisine
Hızırın yanında yer bulamadım .

Şafak vakti secdeye vardım
El açıp dua ettim
Yaradanla sohbete daldım
Sevdiklerimi saymaktam
Derdime deva isteyemedim

Hercaiyim kalemim çaylak
Zoruma gitti böyle yaşamak
Derdest olmuş hayatım karmakarışık
Çırpınan yüreğim kırık dökük
Sevmek yetmedi hep alan kullara yaranamadım.

Hacer Sarıgül yitikşair hercai