4
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1343
Okunma

Gördüğün toprak kadim Anadolu
Çağlar ötesinden geldi bugüne
Yüzbinlerce yıllık, tarih dopdolu
Altıyla üstüyle kaldı bugüne!
Hele uyan, uyan, uyan da bir bak
Hem aç gözünü hem rüyânda bir bak
Yalan değil, gerçek, Tufan’da bir kalk
Nuh, gemisi ile geldi bugüne!
Anadolu, eşsiz kültür hazine
Mağara devrinden bak evveline
Göbeklitepe’den in Karain’e
İnsanın atası kaldı bugüne!
Sayısız antik kent, kale duvarı
Örtündü toprağı, saklandı varı
Mermer lâhit heykel antikaları
Dün yapılmış gibi kaldı bugüne!
Akat, Sümer, Hitit Helen, Roma’sı
Süzülür uygarlık aşk, aroması
Göğsünde saplı bir hançer koması
Kan ile gözyaşı geldi bugüne!
Bir ’Tahta At’ ile Truva’dan
Uçan at, saltanat, geç pruvadan
Hâlâ gelir geçer y/atlar buradan
Nal sesleri, kılıç geldi bugüne!
Efes, Afrodisyas, Behramkale’si
Diyar-ı Bekir’i, Ani harabesi
Her karış toprağı her mahallesi
’Komşu!’ diyen sesler kaldı bugüne!
Üç yanı denizdir bu yarım/adam (?)
Dalgalarla uyur uyanır adam
El sesini duymaz, duyarım agam
Bağlama, kemane kaldı bugüne!
Öyle bağrıyanık derin damardan
Kız Kulesi, Mersin, Ahtamar’dan
Sanat kültür akan bir şahdamardan
Efsane türküler kaldı bugüne!
Bir yanı Aydınlık Işık Ülkesi
Bir yanında Güzel Atlar Ülkesi
Gökte bir dolunay, tay kişnemesi
Yaşan(ma)mış aşklar kaldı bugüne!
Kazınca toprağı yarası sızlar
Nice oğul uşak, nice genç kızlar
Mehtabında gece kayan yıldızlar
Sönmüş yanardağlar kaldı bugüne!
Aktaş gezdin gördün güzellikleri
Say say bitmez yurdun özellikleri
Ata’m Antalya’yı gördükten beri
Cennetten güzellik geldi bugüne!
Şaban Aktaş
15.08.2017 09.27
Bitmedi...