0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1557
Okunma

Her yaş günü senin gülüm
Dağlar aşıyor özlemim
Yaş yüzünden ayrı düştük
Dolup taşıyor gözlerim
Ben yaşlıyım sen çok gençsin
Gönül bir dengini seçsin
Sevdiyse nasıl vazgeçsin
Dolup taşıyor gözlerim
Akan suya yol sorulmaz
Dere tepe bel sorulmaz
Akar gider sel yorulmaz
Dolup taşıyor gözlerim
Her gün aşk günde üç öğün
Çözülmez hiç bu kördüğüm
Özlem tıkınır ümüğüm
Dolup taşıyor gözlerim
Aşık Aktaş dağlar aşar
Sevdiceği kâlpte yaşar
Aşka düşen ağlar şaşar
Dolup taşıyor gözlerim
Şaban Aktaş
10.08.2017 - 09. 30
YAŞ GÜNÜ - II
Her yaş günü senin günün
Ağlasam da sevin gülüm
Güller susuz büyümez ki
Akarsular ser’in gülüm
Bu hasretin sonu ocak
Selam sevgi kucak kucak
İmkânsız yaşlar akacak
Bu aşk kâlpten derin gülüm
Gözyaşlarım gülüm için
Kor ayrılık zulüm için
Yanar kâlbim için için
Akansa göz ferin gülüm
Gül demeyin ağlarım ben
Kâlbi içten dağlarım ben
Sular gibi çağlarım ben
Sevdamdır gözlerin gülüm
Güleryüzlüsün şen gülüm
Gül gülistan gülşen gülüm
Gönlü gözüyle şen gülüm
Hep kâlbimde yerin gülüm
Özledim gözlerin gülüm
Şaban Aktaş
09.08.2017 - 09.54
KÂLBİLMDE GÜL SOLMAZ OLSUN
Bir kâğıt bir kalem yeter
Kâlp kâğıda kurşun döker
Hasr/etin burnumda tüter
Bu ayrılık olmaz olsun!
Hasret su gibi içilir
Yanağımda gül açılır
Meyiyle serden geçilir
Boş kadehler dolmaz olsun
Zaman san su gibi akar
Her an gözün göze bakar
Kor düştüğü yeri yakar
Savrulan kül olmaz olsun
Gördüm gül gonca yüzünü
Tattırdın bunca hüzünü
Kışa çevirdin güzünü
Kâlbimde gül solmaz olsun
Şaban Aktaş
10.08.2017 - 11.25
BİR AN İÇİN DALIP GİTTİM
Bir an için dalıp gittim, yine derin gözlerine
Gelip kâlbime parkettin, yıldız yağdı üzerine
Ortada simsiyah masa, ne keder kaldı ne tasa
Üstünde kolun olmasa, san kar yağdı üzerine?
O gün günlerden Pazardı, gelmesen derdim azardı
Sana kim şiir yazardı, dalıp dalıp gözlerine?!
Yüzünde bir ay tekeri, hüznümde pudra şekeri
Geldiğin o günden beri, düştü gönül göz ferine
Gözün ışık ben pervane, aşkınla deli divane
Kül olmuşum yane yane, uçtum düştüm izlerine
Aktaş bir an, her an oldu, gözler aşka ferman oldu
Ateşiyle derman oldu, köz koydu söz üzerine
Kar yağdı köz üzerine...
Şaban Aktaş
09.08.2017 - 09.59
Ç/AKILTAŞI - 2
Ben bir çakıltaşıyım
Kim anlatır bana öykümü;
Hiç kimse?!
Kim ne bilir beni
Gökten yıldız yıldız
Savrulup toz duman
Milyonlarca yılda
Dünyaya döküldüğümü?!
Haydi kolaysa bil
Kaç dalga geçti üstümden
Yüzümü yıkayan sular
Derya kadar, tuz(l)u sebil!..
Kaç balık öptü beni
Deniz kızları geldi
Kıyılarda üstüme çöktü
Erittiler, yamulttular
Yine doğrulttular beni...
Şimdi bu haldeyim
Yarın ne olacak kim bilir
Bakarsın hiç belli olmaz
Yerin altı üstüne gelebilir
Ben kaybolur giderim...
Hayat bu şekerim
Otur derler otururum
Kalk derler kalkarım
Taşlaşmış bir fosil gibi
Al beni eline kaybolmadan
Gel beni öp diye
İnsan gibi yüzüne bakarım!
Şaban AKTAŞ
10.08.2017
KARDELEN GELİNİ
Elini koyup elime
Yüreğini diline alıp
Söylediğin bir çift kelime
"Canım benim" deyişin
Bamb/aşka bir güzellik
Cana cansın sevgili!
Vardır elbet herkesin
Bir sevdası yüreğinde
Kimisi senli benli
Kimisi sizli bizli
Fakat benimkisi
Senin tatlı dilinde gizli!
Gözlerinde sevecen
Işık ile aşk
Dokun tenime elini
Erisin dağlarda kar
Gel bir gece bana
Kardelen gelini
Sar beni sabaha kadar...
Şaban Aktaş
10.08.2017 - 17.16
HER DOLUNAYDA
Güneş suya teğet, ay ufuğa
Sen doğar iken
Ben elveda diyorum
Bakmaya doyamadığım
Adı yüreğimde saklı
Yüzünde ay taşıyan çocuğa
Aramızda koskoca dünya
Boşlukta bir çember
Sen ve ben iki aşık
Ay’ın adı Arzu olsun
Güneşin adı ise Kamber
Aydan yüzlü gül çiçek
Aşkın ile devran
Kim bilir kaç yıl dönecek
Ay’a bak, güne bak
Her gün batarken bir kandil
Kısılan fitili gibi sönecek...
Şaban AKTAŞ
09.08.2017
:::::::::::::::::::::::
"Hayatın boş, bomboş olduğunu bir kez daha, Facebook’da değer verdiğim bir büyüğümün vefatıyla anladım. Bu benim burada altıncı yürek çırpınışım. Görmezsiniz, etmezsiniz, sesini bile duymamış, elini bile sıkmamışsınızdır ama insan gibi insan olduğunu anlamışsınızdır. Ve bir gün..."
Sevgi Ünal
:::::::::::::::::::
Şiirli/yorum;
BU SON OLSUN!
Apansız kayar yıldızlar
Olan olmuş, biten bitmiş
Giden gitmiştir fakat
Her yıldızın artık bir adı var
Andıkça yüreğin sızlar
Bağrına batmış gibi
İçin cız eder
Ağlama ağlama
Göklerden böyle düşse de
Yerden uçup gidenler
Gökte bir yıldız eder;
Işığı bol olsun
’Yattığı yer yol olsun’
Her ne desek ölüm acı
Madem bir yıldız kaydı
Dilek tutalım; bu son olsun!..
Şaban Aktaş
10.08.2017 - 20.38
ASLIMIZ IŞIKTIR BİZİM
Aslımız ışıktır bizim
Gökte yıldız dizim dizim
Kimi ayva turunç nardır
Kimisi mor salkım üzüm
Göklerde Tuğba dalları
Yıldız yıldızdır dalları
Sorma başımda halları
Bir gün tutmaz olur dizim
Yer göğe, gök yere ayar
Ağaçlar göklere ağar
Gün olur bir yıldız kayar
Yanmaz olur söner közüm
Gündüz giyinmiş alları
Gecenin siyah şalvarı
Böyledir hayat kulvarı
Yanıp sönen devran özüm
Yıldız gibi çiçek çiçek
Her çiçek solup gidecek
Cümle âlem bir göçecek
Bir olacak dağım düzüm
Aktaş bu dünyayı gördün
Aslını neslini sordun
Hep boşa mı kafa yordun
O’nun için ya/nar özüm!
Şaban AKTAŞ
10.08.2017- 21.14
DİK Mİ DÜZ MÜ?!
Sen dimdik değil
Dümdüz yürüyorsun
Gözünde at gözlüğü
Ne sağı ne solu,
Tek gittiğin,
Göz diktiğin yolu görüyorsun!..
Tınlayan dinleyen
Kaale alıp
Kılına takan
Var mı dünyada seni?!
Dik adam
Onuruyla diktir
Alnı ak, yüzü pak;
Al eline aynayı bir
Önce yüzüne gözüne bak!
Sen çok basiretsiz
Çok basitsin
Bey değil
Beygir gibisin
Bas geri, hassitttir;
Kişneme ikide bir!..
Anladın mı şimdi
Dik nedir, düz nedir
Gece nedir, gündüz nedir;
Dik yürüyen
Adam gibi adam
Dünyanın gözünde
Senin gibi alçalmaz,
"İstikbal göklerdedir"
Ata’m gibi
Yerden göğe yükselir!
Şaban Aktaş
09.08.2017 - 07.59
DÜSTUR İLE DESTUR
Onu en iyi filanca tanırdı,
Ona sormak lâzım,
O da yok şimdi,
Ah hayat
Çok kötüsün,
Sormadan
Beğendiğini
İstediğin gün
İstediğin yere
Alır götürürsün
O, şu, bu
Falanca fılânca
Hayatın üslubu
Azı gerçek, çoğu yalanca...
Şaban Aktaş
09. 08.2017 - 00.09
ŞAFAK SAYAR BİR HALİM VAR!
Kıydım bir güzel saçıma
Ak düşmeden gel başıma
Ayrılık ölümden beter
Ay gibi doğ gel karşıma!
Saçımda yeller estirdim
Sen yoksun diye kestirdim
Öten bülbülü susturdum
Gonca gülüm gel karşıma!
Nidem sensiz saçı başı
Akıttın gözümden yaşı
Bastırdım bağrıma taşı
Dikilmeden gel karşıma!
Aşk hasreti ne zalim yâr
Gelmez isen vebalim var
Şafak sayar bir halim var
Haydi hemen gel karşıma!
Elvedasız niçin gittin
Yok mudur hiç merhametin
Aktaş’ı sen Mecnun ettin
Leyla gibi gel karşıma!
Şaban AKTAŞ
08.08.2017 - 20.11
LEYLİ ZAMAN, HAYLİ ZAMAN
Leyli zaman, hayli zaman
Hayâli yaman sevdiğim
Saçın buğday başak harman
Savrulan saman sevdiğim
Çarkıfelek elde kirmen
Sabrımı büküp eğirmen
Dünya büyük bir değirmen
Su gibi zaman sevdiğim
Hasretle başa çıkılmaz
Gözlerimden yaş çekilmez
Ateş yoksa su dökülmez
Dağlarda duman sevdiğim
Ah gülüm kavuşamadık
Nefes aldık, yaşamadık
Ayrılık; alışamadık
Başımda güman sevdiğim
Aktaş gittin, Aktaş geldin
Yaşla bağrımda taş deldin
Yanlış zamana rast geldin
Bakışı yaman sevdiğim
Şaban Aktaş
08.08.2017
() ’Yattığın yer bize yol oldu’ ; Yeğenim Abdullah Nişancı’nın , genç yaşta trafik kazasında kaybettiği oğlu için yazdığı şiirden bir dizedir.