2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1080
Okunma
çiğ düşen yanaklarından toplarım baharı
geç bahar sürgünü gözlerinde içerim
demli çay kıvamında hasret denen illeti.
Torosların alnına yazılmış
toroslar kadar dikbaşlı sevdamın kaderi
kanımda çıldırırken barut kokusu
en bakir aşkların kundağını çözer ellerim
ellerim kan revan...
sen bilmem kaçınsı demindeyken gecenin
bülbül sesi ağıtlardır,
içimden eskittiğim takvimler.
farkında olmasanda zamana kilitledim
senden kalan o esrik masalı
kumsallar ezbere bilir adını
bilirde susar
okyanuslardan çaldığım bir damla suda gizli yüzün
her kıyıya vuruşunda köpük köpük kudurur hasret
susarım susa kalırım yaralı martının kırık kanadında
çıldırır kanımda barut kokusu
senin adın deniz olsun ben kumsala böyle mahkumken
dilime doladım bölük börçük düşleri
kekremsi tadı buruk buruk aşkın
ondan acıtır sevada şarkıları
ondan ağlar masallarda ki masum peri
beklemem artık gözüme gurbet düşüren seheri
tutuşur tenim alev alev
çıldırır kanımda barut kokusu
sen kokan kumsallarda beklemelerim kanar gizlice
gizlice içerim dudaklarının tuzunu bir damla denizden
sevdama tuzak kuran dağların gölgesi düşer
yanan suların bağrına
kanıma ters düşer barut kokusu....
torosların alnına yazılmış
toroslar kadar dik başlı sevdamın yazgısı
yetim bir aşk ağlar büküp boynunu
intiharlar caydırır aklım işte o an!
çıldırır kanımda barut kokusu
NİLÜFER GÜR GÖKDEMİR
ANTALYA
5.0
100% (3)