Akın...
Akın giderler
Gönülden
bağlı kimseler

Onları
ezbere mahkum
eylediler
Hayat kitabı olan
Kur’anı anlamalarını
istemediler

Millet
ve ümmet olarak
hizmete
adanan kim varsa
önüne geçtiler

Millet
dimağ bakımından
anlayamadığı
ve fakat gönülden
bağlandığı inancın
içini boşaltmayı seçtiler

Vahdetin
önünü almak ve şura
ve icma yı
füru meseleler için,
özünden uzak
kutsallara yönelterek
birliği, dirliği
ihtiraslarına alet ettiler

Güya
emelleri vardı,
batılın
yaygınlaştırılması
ve şirkin
her akideyi kuşatması
asıl olandı,
ihtirastan geçmediler

Her hile
ve desisenin, hak
ve adaletten
uzak niyet ve amellerin,
mazluma, mağdura
ve yarattığı kuluna sahip olan
Allah’ın hesabını hiç düşünemediler

Tohum...
Toprağı özler
Ruh
ötenin vaktini bekler

Akıl mizana
göre kaderini belirler

İrade
bilinç ve irfanla
felaha erişmek ister

Zaaf
kalbin ve zihnin
gaflet
anınında yanlışa iter

Gönül
ham ve kurak değilse
ancak
ferasetle vuslatı hak eder

Dimağ
bilgiye, tecrübeye, hikmete,
dikkat ve rikkate
haiz oldukça başarıya gider

Vicdan
hak ve adaleti, nefsi
hastalıklardan uzak halleri,
hak rızasına meftun amelleri destekler

Mustafa Cilasun