Kulağımız seste gözümüz yolda,
Nereye götürdün bizim şohbeni?
Günlerce bekledik, hep sağda solda,
Nereye götürdün, bizim şohbeni?..

Ağırdı, yerinden sökememiştik,
İçinin suyunu, dökememiştik,
O evden bu eve, çekememiştik,
Nereye götürdün bizim şohbeni?..

Sen ki, gönlümüzde herzaman tektin,
Pantolon giyerdin, has bir erkektin,
Hani söz vermiştin, getirecektin,
Nereye götürdün bizim şohbeni?..

Zaten hiçbir zaman olmadın destek,
Fazlamı göründü, bir küçük istek,
Verdiğin umutlar tükendi tek, tek,
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Seni ne çok sevdik, güldük eğlendik,
Bazen sinirlendik kızdık söylendik,
Ses çıkmadı senden biraz huylandık,
Nereye götürdün bizim şofbeni?

Eskiden yanında hep biz vardık,
Lokman hekim gibi, yaranı sardık,
Aynı çatı altında, üç kafadardık,
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Parasız kaldın da sattın mı acep,
Fırlatıp bir kenara, attın mı acep,
Kandırılmak nedir, tattın mı acep,
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Yoksa kuş olupta göğemi uçtu?..
Ya da, göl oldu da, inek mi içti?
Ya inek ne oldu, dağa mı kaçtı?..
Nereye götürdün bizim şohbeni?..

İnsafa gel diye, aylarca sustuk,
Biraz darılsak da, sanma ki küstük.
Haydi çiçeklerden umudu kestik,
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Demek unutulduk, hemen anında,
Yokmuş hatırımız, dostun yanında,
Yeter ki sağ olsun senin canın da,
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Sen etmiştin onu bize hediye,
Madem alacaktın, verdin ne diye,
Döndük sokakta ki kokmuş kediye,
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Ya konuş, ya hemen terket odamı,
Söyle hadi deli etme adamı,
Yoksa bir yosmanın banyosunda mı?
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Sevgiyle çarpardı, yüreklerimiz,
Beklerdi masada yemeklerimiz,
Haram zıkkım olsun emeklerimiz!
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Ha bugün ha yarın, boşa gel gittiler,
Heyecanla bekliyor, kapıda bitler,
Yalasın kıçını, hep uyuz itler,
Nereye götürdün bizim şohbeni?

Kaç kere sorduk ta demedin, budur,
Sensiz de mutluyuz, hırsından kudur,
Susuz kalasıca, hain mendebur,
Nereye götürdün bizim şohbeni?..

HÜLYA ŞENKUL