0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1466
Okunma

Ben...
Ne çileler
Çektim, gözyaşı döktüm
Sır olan derdimi
kimseye söyleyemedim
Yalvardım,
yakardım, umutlandım,
şikayet etmedim
Bir ömür hicranımla
hasret yaşadım, hüzünle
sabahladım dertlenmedim
Ben bu hasrete,
alıp götüren ümide, yad
ettikçe yaşadığım firkate razıydım,
kaderim buymuş demedim
Çünkü ben
taliptim, umut edendim,
hasret ve firkatle
ömür tüketendim, akıl ve
irade sahibi olduğumu bilendim
Bilmem ki...
Niçin böyle suskunsun
Gecenin alıp götüren sahnesinde
sanki dalgın okyanussun
Sır
olur kelimeler,
çıkmak isteyen cümleler
melal nasıl konuşsun
Ne vakit kelam etsem başını
öne eğer, sessizce dinler
ve sonra yine içime dert olursun
Neyleyim...
Takıyı, tasmayı
Şan için riyaya kaçmayı
Hakkıyla
insanlaşmadıkça sevdayı
Bana
maskeler taktıracak
arzuyu, hevayı. Bilmem ki
nasıl bir yarış içindesin,
hiç dur durak bilmezsin
Her fırsatta
hevesin için insana
huzur ve sürur imkanı vermezsin
Arzun
yerine geldikçe
bir başkasın, gelmedikçe
ise yüzü düşmüş, anlaşılmaz
bir hissiyat sahibi cansın
Zalimler..
Hiç düşünmeden
katlederler
İnsanlık nedir bilmezler,
lafazanlığa girerler
Babalar
gözyaşlarıyla
çocuklarını toprağa gömerler
Anneler çaresizlik içinde
feryat ederek dizlerini döverler
Mazlum
ve mağdura sahip
çıkanlara karşı hainler
ittifak içindeler.Fani olan için
kendilerinden geçerler,
ebediyeti
ve hesaba çekilmeyi
bilmezler.Ecnebiler rahiplerin
karşısında suçlarını itiraf ederek,
günah çıkarttık derler,
ya uşaklar,
yerli hainler nereye gidecekler
İnsan olmak dururken,
hainliği, nifakı, şer olanı, ihtiras
ve zulmü seçenler, şirk ve tuğyan
içinde ecel vaktinde ah u figan edecekler
Mustafa Cilasun