Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
zekeriya çapanoğlu
zekeriya çapanoğlu

YÜREĞİMİ YARĞILADIM

Yorum

YÜREĞİMİ YARĞILADIM

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1064

Okunma

YÜREĞİMİ YARĞILADIM

######YÜREĞİMİ YARĞILADIM######

Ben:Günah keçisi arıyordum yaşadığım olumsuzlukların hesabını sormak ve cezasını
kesmek için mahkeme kurdum.
Zekeriya ÇAPANOĞLU Olarak Dünya,ya Gözlerimi açtığım günden bu yana
Elli yıl gibi yarım asırlık bir zaman diliminin içerisinde,Çocukluğum,da yaşadığım
acı tatlı anılarım yoksul ama mutlu huzurlu günlerim çevremde sevilecek ve hayatı
sevebileceğim yönlerim,Gelecek,te ne olacak endişesi değil her şey hayal ettiğim
ğibi olacak düşüncesi vardı aklımda,Hayatı günlük mutluluğu anlık yaşardım
Çocukluk işte arkadaşlarımla,çelik çomak,saklambaç oynardık bazan
saklandığımız yerden kendimizi dahi bulamadığımız olurdu,Kendimiz yapardık
kendi oyuncaklarımızı,Bu gün üretilen oyuncaklar yoktu o günlerde yada paramız
yoktu sahip olabilmek için,Lastik ayakkabi topuğundan araba tekeri,Lokum sandığından
kasa,Ardıç ağacından gövdesini yapardık,Direksion simidini sekizlik inşaat
demirinden,ışıklandırmasını el feneri lambası, pil ve kablo,larla kendimiz çekerdik
tesisatını,yaptığımız arabayla evlerimizin damına akmasın diye killi toprak getirir
Babalarımıza yardımcı olurduk kocaman yüreğimizle,
Damlarımızın üstünde topaç dönderirken vaktin nasıl geçtiğini bilmezdik
ancak hava kararır göz gözü görmez olursa eve gitme vaktinin geldiğini
o zaman anlardık,Kurban Bayramında kesilen hayvanların aşığını çıkartır
kurşun dökerdik altına iyi pavlasın diye,Tornada yapılmış Topaç,a
Hacın lillişi derdik ne anlama geldiğini bilmeden Köy yerlerinde
Dedesi Şehit veya Savaş Gazi,si olan Devlet,ten Maaş,lı Dedelerin Torunları
alabilirdi Renkli Topaçları Camdan yapılmış misketleri günümüzde
reklam izler gibi bakardık arkadaşlarımız oynarken, Fakir çocuklarının
oyuncağı Yazın günlerinde Gazoz kapağı Hayvan aşığı olurdu genelde,
Kış günleri Kızak,larımızı Kereste ve Tahta,lardan yapardık var ise
Depolarımızda yoksa eski plastik çamaşır leğenleri veya bir parça
naylon muşamba bulur giderdik yüksek Tepelerden aşağıya doğru
kaymaya ne güzel günlerdi ne açıkırdık ne susasırdık
Aklımıza gelmezdi yemek içmek Sağlıklı mutlu yaşamak bu olsa gerek,
Birimiz yakınını kaybetse bütün köy yasını tutar Radyo açıp ajans dahi dinlemezdik
aylarca Komşumuzun Tavuğu kaybolsa ölüsünü veya dirisini bulmadan
uyumazdık gece boyunca Güven vardı o zamanlar kimse kimsenin
bakmazdı yan gözle malına ırzına namus,una Çocukluk günlerim
hiç bitmesin isterdim ama o günlerde yitirdim Babamı sanki
çevremizde,ki en büyük Dağ şidetli bir depremle yer altına girmiş gibi
içimde bir boşluk oluştu Baba,sızlığın acısı kor Ateş gibi yakmıştı yüreğimizi,
zaman geçtikçe çocuklar büyüyor Büyükler kocuyor Kocayanlar ölüyordu
malesef,Bizlerde gençlik ve erğenlik dönemine girdiğimizi anlamış olmamız
neticesinde kendimizi kabul ettirmek için büyüklerimize karşı asileşmeye
başlardık Dediğim Dedik Çaldığım Düdük hesabı Yemek seçmeye başlarız
Anne,mizden Oklavalı Terlik yada Büyüklerimizden osmanlı tokatı
veya ucu nakıtlı meses sopası yemek için o olurdu gençliğimizin
verdiği ateş söndürülürdü böylece Büyüklerimiz görev taksimi yada
iş bölümü yapardı günlük olarak Aile içinde kardeşler Arası Kimi üç beş
hayvanın çobanlığını yapar Kimi Tavukların yeminden suyundan yumurta
,ların toplanmasından sorumlu olur Kimisi Anne,sine yardımcı olur ev işlerinde
Kimi köy işlerinde Baba,sinin destekçisi Sayğı Sevği içerisinde çalışarak
sağlardık Hayatı yaşayabilme adına geçimimizi,Kimi,side Gurbetelde
el işinde çalışarak parasal destek olurdu aile bütçesine o günler bu günlerden
daha güzeldi inanın ne kimsenin sitresi vardı nede piskolojik sorunu insanların
yaşam savaşından düşünmeye fırsatı olmazdı, Beyninde üretim yapamazdı
kirli düşüncelere dalıp Aniden ölen,e Nazar götürdü,Yatağında günlerce
hasta yatıp ölene çaresiz derde düşmüş ölümü ondan olmuş derlerdi
Doktoru Hastanesi yoktu ki bilinsin köylerde yaşayan insanların derdini
böylesine yaşam savaşı sürerken Anne,min vefatı derinden sarstı ne
yapacağımızı şaşırdık ayakta kalabilmek için bize sunulan bu hayatı
doğru ve şerefli bir çizğide sürdürebilmek adına çalışmak geldi
Aklımıza gençlik sayfasıda kapanıverirdi suratımıza nitekim
yuvadan uçma zamanı gelmiştir kuş misali,her birimiz bir yerlerde geleceğimizin,
rızkımızın,ekmeğimizin peşine düştük büyük şehirlerde,yedi kardeş,in
otuz dönüm tarlada geçinmesi zordu köyümüz,de Baba yurdu viran oldu
ne ev kaldı ne bir oda her şey yalan oldu ama köyümüzde geçirdiğimiz
mutlu huzurlu günlerimiz anılarımızda senede birde olsa her yaz gidip
ziyaret ediyorum özlem giderip hatıralarımı canlandırıyorum gözlerimde
daha dün gibi gelsede otuz iki yıl geçmiş aradan neyse,ki gelecek hayali
geçim davası bir ekmek buldum devlet kapısında hergün evime götürebilmek
için canla başla çalıştım yıllarca çok şükür hem hayalini kurduğum geleceğim
hemde başımızı sokacak evim oldu ama aradığım huzurru mutluluğu bulamadım
kurduğum yuvamda yaşam standardım yüksek olmazsada çok şükür muhanete
muhtaç olmadığımız ortada Allah ne verdiyse eş dost,akraba kimlerin kismet
i var ise yiyip içiyoruz bir arada halimize bin şükür doğruluktan şaşırıp
bu günümüzden aşağı düşürmesin sağlığımızı korusun inşallah Vatan,ımız
Millet,imiz ziyan görmesin çalıştığım yıllarda görev başında iken aldığım haz
erdiğim mutluluk kadar emekli olduktan sonra mutlu olamadım birdaha insan
iş hayatında dört dörtlük olsa,da şansı evlilik,te kaderi baştan gülmemişse yüzüne
ömrünün sonuna kadar da gülmezmiş birdaha bu yönde var olan şansızlığıma sitem
ettim,kader,ime kin,yeter, çekilecek yanın sevilecek yönün kalmadı dedim yüreğime....
Bu Gece El Çekilince Başlattım Mahkemeyi Yarğıladım Yüreğimi Aklım Hakim,
Vicdanım Savcı,Duyğularım Tanık, Yüreğim Sanık oldu,suçlu bulundu yüreğim,
gönlümün zindanlarına kapattım diri diri gömdüm karanlıklara.
05.07.2017
Zekeriya ÇAPANOĞLU

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Yüreğimi yarğıladım Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Yüreğimi yarğıladım şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YÜREĞİMİ YARĞILADIM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
23.7.2017 16:36:40

Güzel bitmeyen Duygular şiir dizelerine yansımış...
Kutlarım...
................................................ Selam ve Saygılar..
Etkili Yorum
yağmurca
yağmurca, @yagmurca1
5.7.2017 21:47:21
yaşadığımız hayatları hep sorgularız içimizde...keşkelerimiz birikir, şanssızlıklarımız artar... kaderdir yada alın yazımızdır der ve kendimizi avutmaya çalışırız...yıllar geçer böylece...aslında bu hayatı yaşarken polyannacılık oynarız farkında olmadan, her insan bu oyunu oynar bilmeden hemde...artık içimizdeki çocuk büyüdü sanırım değil mi?...onu kandıramıyoruz...kendimizi sorguladığımız zamanlara geldik...eminim yine bu çıkmazlardan sabır ederek çıkacağız,Allah yollarımızı hayırlı etsin dostum...saygılar...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL