Hüzüne gül eklemiş, güzel görünsün deyi
Sanki o gözlerinden, Kızılırmak akıyor
Böyle yapmakla bilmem, değiştirecek neyi
Bütün dertler kendinin, kafasına takıyor

Tesadüfen mi bilmem, bulmuş aşkın şalını
Lavanta tarlasında, görsen nasıl salını
Günde on kez okuyor, gazete de falını
“Tek yananım o diye”, sigara da yakıyor

Bilmez yemek yapmayı, mutfağa dahi girmez
Bazı günler aç kalır, iki yumurta kırmaz
Akıllıdır hem de çok, asla kendini yormaz
Ben bunları yazdım ya, bir gör nasıl bakıyor

Sarı olan saçını, bazen kızıla boyar
Maşallah yetenekli, her tür ortama uyar
Bazen de dostlarına, yapıyor ince ayar
Ömür boyu öğrenci, gece gündüz okuyor

Üç öğün balık yese, inan balıktan bıkmaz
Denizde nöbet tutar, kırk yıl sudan da çıkmaz
Pişiren biri lazım, bir kez mangalı yakmaz
O yüzden de parfümü, inan balık kokuyor

Tahmin edemiyorum, hayal ve düşlerini
Bir gün salar mı bilmem, gönlünün kuşlarını
İmalı söz söylesem, çatıyor kaşlarını
Bilsen nasıl uyanık, ne diyorsam çakıyor

Lüzumsuz’um kızdırma, bak durdurmak zor olur
Gözden kıvılcım çıkar, ateş olur, kor olur
Gönül güzelliğini, görmeyenler kör olur
Aynaya küskün amma, bülbül gibi şakıyor

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ