Zaman dalgaları vurur mahpushane duvarlarına
Ufuk limanları açılır derin renk bulutlarına
Şafak kabusları sarılır serin uykularına
İntihar katarları göçer kasvet vahalarına

Mevsim zamanları karışır ömrün girdaplarına
Feryat gemileri demirler hazan sularına
Akşam ümitleri takılır yıldız gerdanlarına
Beyhude duaların ulaşır mabet kuşlarına

Hücre parmaklıkları döner vahşet kırbaçlarına
Hasret kaleleri örülür mahşer ruhlarına
Hayal orduları sürülür umut uçurumlarına
Matem şarkıları söylenir koğuş arkadaşlarına

Mekan dervişleri yayılır zamanın sınırlarına
Koğuş penceresi götürür özlem kıyılarına
Sonsuz kasvet dökülür gecenin pınarlarına
Ayaz şimşeği çakar ruhun ağaçlarına

Ayışığı kristali gömer gaflet kuyularına
Güneş feleği girer yıldız vurgunlarına
Aşk mektupları verilir sevda rüzgarlarına
Naçar düşler verilir kader hırsızlarına

Yetim güller açar vefakar koğuşlarına
Öksüz çiçekler yeşerir vicdansız dostlarına
Kasvet dağları şahlanır ruhun kayalıklarına
Kayıp hayatlar yazılır mahpushane destanlarına

Hüzün damlaları çöker emektar saçlarına
Gönül sahilleri saçılır kalbin yarıklarına
Düş gezginleri dağılır ıssız damarlarına
Gönül fermanları gider feryat fırtınalarına