Aylardır adını düşürmem dilden
Çaresizlik zor be, zor Seydişehir
Kırgınım yürekten kırgın gönülden
Yüreğimde yanan, kor Seydişehir

Tersmiydi söyleyin baktıgı açı
Gül gibi soldurdun kınalı koçu
Can kuzumun söyle neyidi suçu
Ver benim yavrumu, ver Seydişehir

Bizi düşürdüler böyle hallara
Bülbül gibi hasret kaldık güllere
Gece den düşerim uzak yollara
İstersen bin defa, yor Seydişehir

Kimine sevinçtin kimine yastın
Anlımıza hayin mührünü bastın
Hep garibe senin garezin kastın
Sebep belli haydi, gör Seydişehir

Küpe dağa dayamışsın sırtını
Adil tart olurmu Hukuk tartını
Açık oyna korkma varsa kartını
Şüphen varsa sende, sor Seydişehir

Yufka yüreklidir önce insandır
Benim yavrum yürektendir candandır
Toroslardan sıra dağın ondan dır
Eksiklmez başından, kar Seydişehir

Demir kapıların geçit vermiyor
Bu nasıl bir düzen aklım ermiyor
Devlet Baba amma merhem sürmüyor
Bu vurdum duymazlık, ar Seydişehir

Derdimi anlattım topraga taşa
Bu yaşanan şeyler gidermi hoşa
Herkese kucağın açsan da boşa
Bana yar olmadın, yar Seydişehir

Bitmezmi bizlere kinin garezin
Gecelerin gamlı hisli gündüzün
Geniş olsa bile hep ovan düzün
Canlı mezarların, dar Seydişehir

Kul Hızır’ım orda hep benim aklım
Aynıdır düşüncem aynıdır şeklim
Dayan oğlum dayan Vatan yüreklim
Bağrında bir Bozkurt, var Seydişehir
Sen onu şefkat le, sar Şeydişehir
Sen onu şefkat le, sar Seydişehir

Nuh Ali Berk
(Kul Hızır)
*
Hani bazen derdini sevdiğine anlatamazda dağa taşa derdini dökersinya bende öyle yaptım derdimizi anlatacak dinletecek kimseyi bulamayınca etkili ve yetkili ismin Seydişehir oldugunu düşündüm derdimi Seydişehir e anlattım