2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2624
Okunma

Sorma ne haldeyim
Dört duvar arasında
Sıkışıp kalmışım
Daha düne kadar
Hayatı dolu dolu yaşadığıma inanırdım
Ama kazın ayağı öyle değilmiş
Dönüp bakınca arkama
Ne çok sey yaşamış
Ne badireler atlatmış
Neler görmüşüm neler
Meğer köprünün altından çok sular akmış
Birde önüme bakıyorum
Geleceğe dair bir iz
Hiçbir şey şey göremiyorum
Umutlarım yıkık
Hayallerim kör topal
Ümitlerimin bittiği yerdeyim
Tek kurtuluşum
Azrailin kapımı çalması
Ölümüm bayramım olur
Kafamın içinden bir ses:
Bırak ölümü düşünme!
Sen iyi misin?
Güzel şeyler düşün” diye beynimde yankılanıyor
İyi misin?
Nasıl iyi olayım ki
Müptezeller sarmış dört bir yanımı
Güneşin batıdan doğmasını beklerken
Bir ateşte yanarım
Bir de acılarımla
Vakti gelince ikisi de küllenecek
O küllerde yeniden
Tekrar can bulana kadar
Nasıl “iyiyim” diyebilirim?
İşte…
O nedenle
İyi misin diye sorma
Ne değişecek?
Duvarlara tırnaklarımla çentik atıyor
Güneşi göreceğim günü hesaplıyorum
Lakin dört işlem de yetmiyor
Sorma arkadaş!
Demir parmaklıklar ardında
İyiyim merak etme desem
Ne kadar iyi olabilirim ki?
Mustafa KARAAHMETOĞLU
12.05.2017
Sevgili kardeşim Funda SAĞLAM’ teşekkür ederim.
5.0
100% (3)