5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2583
Okunma

Ey Göklerde süzülen güneşe kanat geren!
Yıldızları coşkuyla peşine takan hilal!
Rüzgarların rotası, meltemlere yön veren
Aksa da oluk oluk kanımız olsun helal.
Ne güzelsin, ne güzel desenin kilim kilim;
Sen dalgalan, düğündür gölgende bana ölüm.
Katran karası günler!...Geride kaldı sızın…
Gülümse Ulus’una, başını yüksekte tut
Dindiremez dalganı ne bir tasa, ne hüzün
Ne satılmış birkaç it, ne de medeni haydut…
Ülkemin güvencesi, elim, ayağım, kolum;
Sen dalgalan, düğündür gölgende bana ölüm.
Şehidimin kanıyla kızıllığın süslendi!
Yürekleri ısıttı aşk ile kaynayarak…
Nice Canlar cephede sevdan ile beslendi;
Seni yaşatmak için çarpıştı yalınayak.
Peygamber kılavuzum, O’na giden tek yolum;
Sen dalgalan düğündür gölgende bana ölüm.
Ay tarar saçlarını, sende diner fırtına
Ufuktaki bulutlar dağılır birer birer
Gece gündüz sayıklar sesini deli Tuna
Turnaları çağırır Turan’dan haber sorar.
Kimmiş sana yan bakan, söyle kim, hangi zalim;
Sen dalgalan , düğündür gölgende bana ölüm.
Can Şehidim, uçarken kelebek kanadında
Selam götürür senden, Ulubatlı Hasan’a
Gökyüzünü nur kaplar şanlı hilal adında
Nolursun eğil biraz öpeyim kana kana.
Aşkın yaktı kavurdu, kurudu ağzım-dilim;
Sen dalgalan , düğündür gölgende bana ölüm.
Sen varsın diye çırpar rüzgâr kanatlarını,
Kokunu ver dağılsın şanlı Türk illerinde,
Sefer var hemen şimdi kuşansın atlarını;
Türkülerim can bulsun Turan bülbüllerinde.
Ey gökleri süsleyen kırmızı beyaz gülüm!
Sen dalgalan, düğündür gölgende bana ölüm.
Turgay Ata