2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
967
Okunma
Ve işte yalnız geldim vadimizi görmeye ;
Vadi ıssız, vadi sessiz, mevsim kış.
Korular sanki üzgün, yapraklarından sıyrılmış!
Tepeciklerin başı kaybolmuş, sisin içinde ;
Tek tük az bir yeşil çimen var bayırlarda;
Canlı dalgaları olan küçük çay donmuş ;
Şelale bir buz kitlesi gibi yığılmış
Kırağıyla kaplı tahta köprünün altında ;
Kuşlar çömelmişler ; Sadece, değirmenin yanına
Akan su bulmaya gelen bir yalıçapkını havalanıyor ;
Kargalar soğuk göğü bir uçtan bir uca aşıyor.
Hiç gürültü yok uzaklaşmış bir avcının tüfeğinden başka ;
Akşam daha şimdiden acı hüznüyle,
Pek dar görünen boş bir manzarayı sarıyor bütün gücüyle.
Aguste Angellier (1848-1911)
Çev. Sunar Yazıcıoğlu
Not:
Sone:
İtalyan sonnet en çok tanınanıdır. On dört mısradan meydana gelmiştir .Çok sıklıkla aleksandren (altılı iki ayağı olan on iki hece), ama bazan da décasyllabes (onlu hece) ve çok seyrek olarak da octosyllabe (sekizli hece) tarzındadır. ABBA şeklinde kafiyelendirilmiş, bazen de çapraz ABAB kafiyeli dörtlük ve iki tane üçlü kıta üzerine kurulmuştur.
Sonnet de kafiye şöyle:
İtalyan sonnet sinde kafiye:
ABBA
ABBA
CCD
EEF
Fransız sonnet sinde kafiye:
ABBA
ABBA
CCD
EDE
Sonnet XVI ncı yüzyılda Pléiade şairleri tarafından halka benimsetilmiş bir şiir şeklidir. Önce on heceli, sonra aleksandren tarzında yazılmıştır. Son mısra çok kere şiirin hedefini ya da zıtlık teşkil eden ayrıntının altını çizer ya da beklenmedik bir etki yaratır.
Türk şairler buna dikkat etmemişler, ama Tevfik Fikret buna uymuştur.
5.0
100% (1)