0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
470
Okunma

Beşer...
Kendine yabancı
olduğu kadar, en yakınlarında
bulunanlara da yabancıdır
İzafi
ve şartlara göre
beklentileri için yaşayan candır
İlim ve irfana karşı uzaktır,
zaruret
bildiği dünyalık
onun yaşama şartıdır
Tabi olduğu veya tabi olmasını
istediği kimselere güç
ve heveslerine göre davranandır
Emanet
ve ehliyet ne demektir,
hal bilgisi dahi taklide dayanan
akidedir, muhakeme dünyalık için farktır
Cennet
veya cehennem inandığı
ve teslim olduğu,
din adına ulu gördüğü
insanların tasarrufundadır, çünkü
onlara olan inancı mürşidi azamdır
Sanki...
Bizim geleneksel
Fıkıh anlayışımızda bir gariplik var
Sosyal
şartlar hiç
dikkate alınmadan
kalp ve zihinde huzur mu başlar
Anlaşılmaz
bir mezhebi taassup
ve telakkiler karşımıza çıkar
Hal ilminden
dahi bihaber olan
teslimiyetçi yargılayıp, dışarı atar
Hani
müsamaha, sabır,
teenni asıl olandı kim sahip çıkar,
her şartta bize tabi
olmazsan diye tahakküm karşılar
Korkma..
Seneler aşkı eskitmez
Seven fırsatçı değilse
tesiri tükenmez
Fırsatçı
olan her kimse
sevdiği bizzat hevasıdır
Zan
ve zehap, heva ve tutku
aşka, sevdaya hitap etmez
Ruhun
yetisinden bihaber olan
ve beşeri arzular için yaşayan
hakikati göremez
Hakikat ki
haktan gayrısına,
fani olan fırsatlara, düş
ve hülyalara umut demez,
o ihlas ve şuurdan geçmez
Mustafa Cilasun