İdama mahkum olmuş firari suçlu gibi,
Kuş uçmaz kervan geçmez yollar beni bekliyor.
Dayanma gücü versin yerin göğün sahibi,
Karlı dağlar, ovalar, çöller beni bekliyor.

Yâr bildim derde saldı, can dedim yara deşti,
Huzur meçhule sürgün, gam yükü doldu, taştı,
Sürüden ayrılmışım bahtıma gurbet düştü,
Adını bilmediğim iller beni bekliyor.

Gönlüme cemre düşmez, bitmedi kara kışım,
Yüce dağlar misali duman, kar dertli başım,
Bülbülüm, goncayla, vuslattı benim düşüm,
Gün görmeden kurumuş, güller beni bekliyor.

İhanetin hüznünü içimde duya duya,
Cam kırığı ağrılar yaşarım doya doya,
Bilirim faydası yok son çare diye diye,
Tutunsam kırılacak dallar beni bekliyor.

Ruhumu okşayacak güzel sözler söyleyen,
Sureti hak görünüp Cennet’ten yer peyleyen,
Her gün ayrı maskeyle arzı endam eyleyen,
Dost görünen riyakar kullar beni bekliyor.

Hakk’tan gelen kabulüm, ona açık ellerim,
Güne umut ekmekle geldi geçti yıllarım,
Musallada bir tabut, tabutta hayallerim,
Ucundan tutulacak sallar beni bekliyor
İsmail GÜL