1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1023
Okunma
Dönüp bakacak mıyım
yanım sıra ardım sıra,
bir insan titrek
bir insan yürekten.
İnceden feryadı karanlıkları deler
döner döner doldurur yüksek perdeden.
Can ki geç kalmışı ruhların,
can ki erken gelseydim eğer,
o canım canlar utangaçlar,
küfürü bile talih sayarlar.
Şu zaman var ya şu zaman;
yine kara dehliz
hep şaşıran
hep şaşırtan
şişiren yoksun yürekleri,
O yürekler değil midir
yine taşarlar kaplarından
Gümüş pul bakışlar sırlı küp,
öyle ki yazar isem,
nice ki şair isem,
içimde ağulu eskimiş bir vicdan.
Işıldarlar.
İki ışık delirmiş bakışlarından bu yana
bilirler bilirler kanlıyı da canlıyı da:
Bilmezlerden değil bu insanlar
Bilenlerin insanıdırlar
Gümüş simden pul pul dışım
İçim balık karası.
İnanmazsan al hançeri
“Yar göğsümü! ” diyor yar,
“Gör içimi! "
karalardan kapkara
acı bir duvar.
Dönüp bakacak mıyım yine
yanım sıra ardım sıra.
Bir insan ki
İnsan içinde insan,
yanar kaynar da
görünmezlerin şehrinden
kör düğümlerin yumağı urban,
işte o yar bu yar!
Bir demdir lahzalık sevi bilir bilen bir tek,
alır derinlerden nefesini
çeler çelmesini şu bilinmeyen felek.
Örtülü yorganı değil midir
hüzünler arasında saklı,
hangi şey gerçektir ey vicdan,
hangi şey yalan.
Bir analıktır yitip gitmiş,
çocukluktan arta kalan,
minik ellerinde boz kına
salt içtiği bir yudum suyundadır tat .
Aşk mı?
İçinde çıra gibi yanan buz gibi bir hayat.
Sevda gençtir derler.
Köz olmamışsa alevi,
özgürlüğüdür duyguların a yar!
Fırlar uçar gidercesine hançerelerden,
her can için umut etmek;
Değil mi ki yeniden,
yeni bir bahar?
1 mayıs 2008