11
Yorum
49
Beğeni
0,0
Puan
2106
Okunma

alınan z raporlarına sığmazdı sızıyla biten günler,
yok oluşun tarumar saçlarını
tarayamaz ki var oluş denilen k’ayıp zaman...
kim nerede ölmüş?
ne bilsin ki gassal!
o sadece akıtır kirini kırk tas suyla,
arınır sanırsın ya,
aldanmak işte orada başlar!
vur kendini kentin betondan kaldırımlarına,
çiğnesin seni, ezsin bilmediğin ayaklar!
ah de içinden sonra ahh!
tozunu özle sefil kasabanın yoksul yollarının..
kıvırcık saçlı bir kız çocuğu
düşsün yadından yamacına...
diz kapaklarından doğursun seni yeniden,
olmadı leylek getirsin,
var anana selam söyle bir masalın içinden...
sonra tosla bohem bir şaire hızla!
soluğun içine kaçsın,
yerin yedi kat göğünden izle kendini
yerin yedi kat dibine kadar!
ruhunun seyrüseferidir bu bedenine,
işte o noktada ağlayacaksın...
çıldırdım bir filmin içinde,
bir romanda kayboldum,
bilboardlardan topladım yüzsüzlüğümü,
aynalara çarptım şizofren yanımı,
çemkirdim bir it gibi duvarlara!
soluğuma karışan aşk kokusunu
hohladım avuçlarıma,
hohladım camlara,
hohh hohh hohhhh!
buz tuttu avuçlarım,
camlar puslu,
gözlerim buğulu,
aşk efsunlu,
bu hayat yordu,
çekilin önümden,
yaşamın virajını alamıyorum,
çarpacağım kendime!
kendime çarpacağım!
biraz ağlamaklı,
biraz gururlu,
kaybettim içimdeki beni!
başım sağ olsun!
15:00/30.05.2017
Sevtap Kaya Nurgönül