4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1007
Okunma
Sonuç; bir zar atımı ömür tüketir
Ansızın, kurşun sol şakağına sıkılır
Perondan ışıklar yükselir
Bilet elinde
Nereye yolculuk arkadaş
Kim bilir.
Çok sokak ortasında cenaze ağırladı bu yüzler
Çok güldü; öküzün arka ayağında izler
Hayat merdiveninden düşmemiş sözler
Kimi, nasıl… Niçin incitir.
Ne şairin izi kaldı nede rıhtımda gemilerin
İnceldiği yerden kopan halat, demirlerin
O en çok derinden çıkarılmayan incilerin
Yüzünde gülümseme,
Ölümle dirilir.
Oh benim kayıp ülkemin çobanı of…
Nerde sürülerin nerde tasman
Güzel, çan’lı berhudar yosman
Bakmışsın içi boşaltılmış kof
Ve altında oturup da yaslandığın asman
Şimdi sana hayatın kırık maşrapasından şarap veren el
Yüzüne toprak serper
Kokusu sinmeden
Yağmur dinmeden.
Ve başın dağlar kadar yüksek
Nedir demeye kalmaz, ayak dibinde tümsek
Kahkahanın ardından, yağmurunu unutan buluta gülsek
Kırılmıştır kol bacak
Gövdeyi kesmeye yarar keskin nacak.
Ne çıkar…
Şair ölüme güler
Ölüm ise şairi öylesine çok sever
Kim bilir.. kimine göre ölüm
Tutkunun memesi
Son yazılan şiir.