3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
916
Okunma

Dün gece seyrimde ben bir hal gördüm
Ucu, bucağı yok saraya vardım
Koskoca kapının önünde durdum
Gaipten bir ses, aç dedi bana
Zümrüt işlemeli kapı açıldı
Ortaya çok hoş bir koku saçıldı
Üzerime uzun gömlek biçildi
Aksakallı biri, geç dedi bana
Orta boylu, ince, sürmeli gözü
Sırtında cübbesi ay gibi yüzü
Başının üstünde nurdan bir yazı
Acep kimsin dedim, hiç dedi bana
Çıkmak mümkün değil sözün dışına
O yürüdü bende düştüm peşine
Upuzun ırmağın geldik başına
Irmağı gösterip iç dedi bana
Kana kana soğuk suyundan içtim
Hafifledi tenim kendimden geçtim
Sanki kanat gibi kolumu açtım
Hadi durma sende uç dedi bana
Artık uçuyordum gezdim dolaştım
Deniz, derya geçtim dağları aştım
Gökte kapı gördüm bu işe şaştım
İşte iki kapı seç, dedi bana
Muazzam, zebercet yakuttan camı
Görenin kaybolur kederi, gamı
Biri dünya, biri ahiret damı
Yardımcı ol dedim, güç dedi bana
Ramazan AKKAŞ
(Şair-i Muazzam)
NEVŞEHİR-Tepe köy
04.MART.2017
5.0
100% (3)