-50. yaş gününde gönüldeşim Osman Onuktav’a ithafen-

Elde kalan hüznün bakiyesini
Yüklesek sözlere, döksek hitaba
Yazmaya kalkışsak hikâyesini
Sığar mı ki acep bir tek kitaba?

Yarım asrı geçtik dünya hanında
Keder de var bunda, neşeli ân da
Kırık dökük geçen yıllar yanında
Sıkışmış bir yere canan da, can da.

Anaya ataya hasret bir yana
Düşmüşüz ekmeğin peşine zordan
Ayrılık acısı kasteder cana
Rızkın helâlini sağarız kordan.

Gönlümüz coşarken hilâl kaş için
Bağdaşır üç hilâl kaşın üstüne
İki el vermişken Rabbim baş için
Hilâli de aldık başın üstüne.

Gönülde gezeni nakşettik taşa
Nasırlaştı eller, yufkaldı yürek
Geçerken ömürden yazılan başa
Asırlaştı yıllar, uzadı sürek.

Hayr ile sonuna varsaydık yolun
Yaratan ismini tespih ederek
Verdiği sıhhatli bedenin, kolun
Şükrünü edaya ferman mı gerek?

-muhacir bozkurt-
Mustafa KÜTÜKCÜ
20.05.2017 – DENİZLİ.