7
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1426
Okunma

Bizi duyuyorum senli tebessümünde yangınların,
Yâr’e yara dudaklarında açmamış kaç gülse…
Gülümseme tadında her şafak
Bazen hayatla arama sokulan nifakta saklı isyan,
Tövbe derken sabahın niyazında
Korkum sadece Allah’tan istiflenmiş günahlarda
Yeni baştan doğsam, demelerin kaçıncı nazı ise
Yine sevda katının akmış çatısında
Bir aşka bir de yarınlara düşmüşken yolum…
Oysaki nasıl da tezat;
Gün ölmeden bağdaş kurduğum hazanda
Oysaki mevsim bahar
Aylardan bitimsiz bir terennüm yine mayısa dönük yüzüm
Yine hazanda eriyip biterken o derin hüzün.
Sarmalındayın hidayetin ve aşkın;
Nazenin bir yakarış benimki yine Allah katında
Bir zerreye tekabül sadece
Bir de zengin sofralarında demek kadar;
Tok anlar mı açın halinden?
Söyle sen de yeniden;
Susmaların bedeli hep mi hüzün?
Kayıtsız şarkılarda geziniyorum sefilce sakilce;
Zar tutuyorum imbat akşamlarında
Ölümün en dirisiymişçesine
Aşk’ı adak bildiğim
Arsızca sevdiğim bir berat işte
Sandıkça senli hükümleri en berduş hikâye
Sardıkça en en derine:
Hüzne selam yola devam sensiz olsam bile
Emsalsiz güneş indinde ölmeye dair
Bir gök kubbeye bir de yüreğine esir düştüğüm.
5.0
100% (9)