Beyitler ikram ediyor Tanrı;
En heybetlisinden en düşkününe kadar,
Sarmalında inancın deyişler türüyor
Yine meleklerin menzilinde düş karası gece tadında
İlham.

Göreceli bir sağanak öylece
Dururken şiirin penceresinde
Şiir adamlar ve kadınlar kanıyor için için,
Kandıkça minvaline ölümün
Bir de sunumunda İlahi Aşkın kayıp ritmine yüreğin
Dokunurken soluksuz dizeler.

Tüm hezeyanı şairin ölümlü bir ritim:
Rap rap dedi mi şiir,
Bir de kutsasa eğreti bir tebessümü
Nifak bellemişken öfkenin uzamına sihirli bir dokunuş:
Methiyeler yağıyor soluksuz haince
Ve kalburüstü bir aşk’ı da matem bilip
Daldın mı özleme buğulu sözcükler arıtırken
Zaman hasretli bir öbek.

Aksinde Leyla’nın bir akis yolculuğu
Ümmeti aşk’ın en sefil pervane,
Dönenen kıtaların, uzamsız yankıların
Bir de gecenin eğreti hikmeti:
Her nasılsa sancakta kan,
Kavşakta ram,
Gözlerde hüzün silsilesi
Kamburu çıktı mı şiirin,
Haydi, dokun sen de diyen şiir terbiyecisi.

Bir kıyamda bir de rüyalarımda
Şakıyan düş bekçileri;
Pervasız her biri
Belki de bir peri,
Kararan yüreklerde hazan misali
Mayıs olsa da güncemde en dokunaklı tebessüm
Nidalar serpiştiriyorum hüznüme,
Hüznüme atılan tokadı sepet yaptım madem
Haydi, coşalım yeniden.