KUM TANELERİ

Yerinde durmayan, zaman misali
Avcumdan kayıyor, kum taneleri
Ağlatan her aşkın, olmaz visali
Hasrete doyuyor, kum taneleri
Avcumdan kayıyor, kum taneleri

Şu gönül köşkünün, meşk ocağında
Şanslısın vahanın, hoş kucağında
Yakıp kavuruyor, çöl sıcağında
Çok fena koyuyor, kum taneleri
Avcumdan kayıyor, kum taneleri

Havaya bakarak, bulut yokluyor
Özlemi, özleme, her gün ekliyor
O da, bu sahra da, yağmur bekliyor
Hasrete doyuyor, kum taneleri
Avcumdan kayıyor, kum taneleri

Anlarsın Leyla’yı, bir Mecnun olda
Yaşam koşulları, çok zordur çölde
Başka da bir çare, var mıdır elde
Günleri sayıyor, kum taneleri
Avcumdan kayıyor, kum taneleri

Çölde fırtınalar, hiç aman vermez
Çevrene baksan da, göz gözü görmez
Bu kumdan deryaya, akıl sır ermez
Sarıya boyuyor, kum taneleri
Avcumdan kayıyor, kum taneleri

Ufuğa boşuna, bakar gözlerin
Çok çabuk kaybolur, ayak izlerin
Tâkâtsız kalırken, yorgun dizlerin
Rüzgârı duyuyor, kum taneleri
Avcumdan kayıyor, kum taneleri

İşte aşkın çölü, böyledir gülüm
Demesin hiç kimse, kurtuluş ölüm
Lüzumsuz çöllere, uğrarsa yolum
Ağıtlar giyiyor, kum taneleri
Avcumdan kayıyor, kum taneleri

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

VİSAL: Kavuşma, sevenin sevdiğine kavuşması