0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
589
Okunma
bir fena yoksulsun mermet yoksulların en yoksulu
dilini acıtıyor kendi dilinin sözcükleri
bir hello diyebilmeye muhtaçsın efendilerine
green-carda muhtaçsın adına tapu çıkarmaya
bir new york damına tastamam teslim olmaya
kendinden olabildiğine uzaklaşmaya böylece
kendin olmaktan çıkışmaya mermet çıkışmaya
senin yoksulluğuna mermet çare yok sanırım
üşüyorsun ateş başlarındaki mali-hülyalarında
bir deste dolar ısıtabilir ancak avuçlarını sırtını
efendin başını okşarsa ısınabilir içindeki çocuk
sen aklın alamayacağı kadar fazla düşmüşsün
çatı akıyor bahçe balçık yatağın ipotek altında
senin şu yoksulluğun mermet kalıcı bir veba
aynı toprağın üzerinde şu aynı göğün altında
benim kemiklerim ısınıyor sen donuyorsun
senin yoksulluğun mermet yoksulluğun kalıcı
zamana direnen granit gibi donuk sarsılmaz
gözlerin aç bakıyor boyuna ellerin aç için aç
seni doyuramaz kimseler dahi şu yolculuğun
sen yoksulsun mermet yoksulların en yoksulu
[14 Aralık 2016, İstanbul]