Çınar altı kahvesinde
Yalnız başıma oturuken öylece
Yıldızları kıskanan
Bulutların gök yüzünü griye boyadığı
O gece
Yandaki sokak lambasının
Aydınlattığı masanın başında
iki insan
biri etine dolgun tıknaz
biri zayıf
ötekinden irice
selam dedi
sesi hırçın ve küstah
yankılanırken gülerek
tıknaz olan
merhaba dedi
başını hafif öne eğerek
bir şeyler fısıldaştılar görünce beni
biri soluk benizliydi
diğerinin
dudakları kalın
gözler çekik
oldukça esmerdi teni
gözleri şaşkın
balina görmüş
fok gibi
çok aceleleri vardı
sanki dünyanın sonu
kıyamet ha koptu ha kopacak
hiç zamanları yok gibi
sıklaştı nefesleri
hissediyordum
sanki birşeyler olacak
esmer olan
bir eliyle aralarken
anlına dökülen saçlarını
diğeriyle yakaladı
aniden ötekinin parmak uçlarını
merak ettiniz değil
hikayenin sonu
nolacak
inanın bende bilmiyorum
öye hızlı çarpıyor ki
kalbim
sanki yerinden fırlayacak

ekrem madenli
28.04.2017